Meta, yeni bir dava ile karşı karşıya. Bu yeni davada Meta’nın sahibi olduğu Instagram, bağımlılık yapmakla ve zararlı olmakla suçlanıyor.
Sosyal medya uygulamaları bugün artık hayatımızın değişilmez bir parçası haline gelmiş durumda. Özellikle Facebook, Instagram, Twitter ve TikTok, milyarlarca insanı kapsayan bir etki alanına sahip. Ancak vazgeçemediğimiz bu sosyal medya uygulamalarının bir de karanlık tarafı var ki zaten bunlardan vazgeçemiyor olmamız da bu karanlık tarafın eseri olabilir. Bildiğiniz gibi son dönemde çıkan The Social Dilemma gibi pek çok belgeselin de dikkat çektiği üzere bu uygulamalar, kullanıcılarının burada mümkün olduğu kadar fazla zaman geçirmesi ve sürekli bu uygulamalara geri dönmesi için çeşitli taktikler uyguluyor. Bu taktiklerden bazıları etik olarak epey tartışmalı, beyinde bağımlılığa sebep olacak hormonları tetiklemeye yönelik uygulamalar.
Meta ve Twitter gibi şirketlerin kullandığı bu taktikler, zaman zaman bu şirketlerin başını ağrıtıyor. Son olarak da Meta, kendisini benzer suçlamaların odağında buldu. Meta’nın sahibi olduğu Instagram “bağımlık yapıcı” ve “zararlı” olmakla suçlanıyor.
Instagram, a photo- and video-sharing app owned by Facebook’s parent company Meta, is facing more allegations that its platform causes harmful mental health effects, including depression, eating disorders and suicide attempts.
Amerika’nın Kentucky eyaletinde ikamet eden iki aile, Social Media Victims Law Center yani Sosyal Medya Kurbanları Hukuk Firması’nı arkasına alarak Meta’ya birden fazla dava açtı. Her iki davada da Meta, kullanıcı etkileşimini güvenliğin üstünde tutmakla suçlanıyor. Instagram’ın bir bağımlılık salgınına sebep olduğu, ayrıca toplumsal baskı yarattığı ve son derece zararlı içerikleri barındırdığı söyleniyor.
Eski bir Facebook çalışanı olan Frances Haugen’ın şirket içi sırları dünyayla paylaşıp sosyal medya platformlarının arkasındaki rahatsız edici gerçekleri gün yüzüne çıkarmasının ardından bu davaların sayısında ciddi bir artış yaşandı. Meta’ya karşı açılan bu davalar da bunun son örnekleri. Haugen tarafından paylaşılan bilgilerden biri de Instagram’ın özellikle genç kızlar üzerinde oldukça kötü etkiler yarattığını gösteren verilerdi. Kentucky’de açılan davada da bu veriler davacı tarafın sunduğu kanıtlar arasında yer alıyor..