Microsoft ve Google tarafından yayınlanan son veriler, ChatGPT ve benzeri yapay zeka programlarının çevre üzerindeki kötü etkisini gözler önüne serdi.
Bu yıl teknoloji dünyasında yapay zekanın yılı oldu desek yanlış olmaz herhalde. OpenAI tarafından geliştirilen ChatGPT’nin yakaladığı büyük başarı, teknoloji dünyasında yapay zekaya akının başlamasına sebep oldu. Bu teknolojilerin kullanıcılardan ne kadar çok ilgi gördüğünü gören teknoloji şirketleri, kendi yapay zeka programlarını yaratmak ya da var olanları kendi ürünlerine entegre etmek için adeta birbirleriyle yarışa girdi.
Yapay zeka alanında yaşanan bu gelişmeler pek çok açıdan heyecan verici olsa da aslında birçok açıdan da endişe verici sonuçlara gebe. Bunlardan biri de ChatGPT ve benzeri yapay zeka programlarının çevre üzerindeki kötü etkisi.
Bildiğiniz gibi bu yapay zeka platformlarının tükettiği enerji, sıradan arama motorlarına kıyasla çok daha yüksek. Bu uygulamaların çalışması için hem daha fazla işlemci gücü gerekiyor hem de daha fazla veri merkezine ihtiyaç duyuluyor. Bu da hem işlemcilerin çalışması hem de soğutma için harcanan enerjinin kayda değer ölçüde artması anlamına geliyor. Enerji arttıkça geride bıraktığı karbon ayak izi de artıyor. İklim değişikliği sebebiyle korkutucu bir geleceğe doğru sürüklendiğimiz bu dönemde karbon ayak izini kayda değer ölçüde arttıracak bir trendin oluşması, çevre bilimcileri endişelendiriyor.
Bu hafta ortaya çıkan veriler, ChatGPT benzeri programların çevre üzerinde yarattığı kötü etkiyi gözler önüne seriyor. Microsoft’un paylaştığı veriler, şirketin toplam su tüketiminin 2022’ye kıyasla yüzde 34 arttığını gösteriyor. Bu dramatik artışta Bing AI’ın önemli bir rol oynadığı düşünülüyor. Öte yandan Google’ın toplam su tüketiminde de yüzde 22’lik bir artış yaşanmış olması dikkat çekiyor. Bu rakamlar, yapay zeka programlarının daha şimdiden çevre üzerinde kötü etkilerini göstermeye başladıklarının habercisi.