Apple Watch Series 11 İnceleme: Bu kez 5G ve canlı çeviri özellikli bir saatimiz var

ghkhgkhg

#İŞBİRLİĞİ

Apple, geçtiğimiz eylül ayında yeni ürünlerini tanıtmış ve tüm ilgiyi üzerine çekmeyi başarmıştı. Bu ürünler arasında tabii ki yeni akıllı saati Apple Watch Series 11 de vardı. Bu saati bir süre kullandık ve şimdi de görüşlerimizi sizlerle paylaşmak istiyoruz. Bakalım bu ürünle birlikte neler geliyor…

Apple Watch Series 11, aslında pek çok noktada Series 10 ile aynı ve tasarım detayları da benzer. Örneğin, iki üründe de 1.96 inç Retina LTPO3 OLED ekran kullanılıyor. İki üründe de Apple S10 çipi var ve iki ürün de 50 metre derinliğe dayanıklı yapıda. Kullanılan kasa malzemeleri bile neredeyse aynı. Ama tabii birkaç farklılık da var. Örneğin 5G desteği ve biraz daha iyileştirilmiş pil ömrü.

Apple Watch Series 11. Size hangisi lazım; 42mm mi yoksa 46mm mi?

Bizim deneyimlediğimiz model, 46mm’lik modeldi. Tasarım detaylarına bakıldığında, önceki model ile hemen hemen aynı olduğunu söyleyebiliriz. Saat camının yanları yumuşatılmış ve hafif çıkık olarak geliyor. Tabii ekran yüzeyi, ufak dokunuşlarla dahi kolaylıkla yol alabileceğiniz kadar pürüzsüz. Sağ yan tarafta da fiziksel tuş yer alıyor, ki bu sayede uygulamalar arasında gezintiye çıkabiliyor, seçimler yapabiliyorsunuz.

Bu ürünün de pek çok farklı kayış seçeneği bulunuyor ve bu kayışları kolaylıkla takıp çıkarabiliyorsunuz. Öte yandan bu ürünün toza karşı dayanıklı olduğunu da belirtelim.

Peki ya darbeler?

Apple, bu ürününde yeni Ion-X Glass koruma teknolojisini kullanıyor. Bunun sektördeki en güçlü koruma teknolojisi olduğunu ve çizilmelere karşı çok daha dayanıklı saatler hazırlayabildiklerini belirtiyorlar. Ama yine de…

Çıkık ekranlı ürünler, etrafı çerçeveyle sarılı modellere kıyasla darbelere daha açık konumda olabiliyor. Özellikle kapı eşiklerinden geçerken ya da duvara yakın mesafelerde hareket ederken dikkatli olmanız önemli. Ufak bir sürtünme ya da çarpma sonucunda can sıkıcı detaylarla karşılaşmak istemezsiniz, değil mi?

Bu üründe de Retina LTPO3 OLED ekran kullanılıyor.

Bu ekranı Series 10 saatte de görmüştük. 496 x 416 çözünürlük, 330ppi değeri ve maksimum olarak 200 nit parlaklık değeri aynen korunmuş. İç mekânlarda iyi sonuçlar sunan ekran, dış mekânlarda da genellikle belirgin, canlı detaylar sunabiliyor. Spor yaparken görüntüleme tarafında bir sorunla karşılaşacağınızı düşünmüyoruz.

Aynı işlemci ama yeni nesil işletim sistemi sürümü

Apple Watch Series 11, Series 10’dan da tanıdık olduğumuz Apple S10 çipsetiyle geliyor. Çift çekirdekli bir işlemcisi ve PowerVR GPU’su var. Baktığımızda, Series 10 ile benzer bir performansla karşılaşmak sürpriz değil ama öte yandan watchOS 26 işletim sistemi sürümüyle yeni nesil deneyimler mümkün. Tabii bu işletim sistemini Series 10’da da görüyoruz ama uzun vadede Watch Series 11’in daha güncel kalacağını tahmin ediyoruz.

Spor ve sağlık takibi için ideal

Üründe pek çok farklı egzersiz modu bulunuyor. Yürüyüşe çıkabilir, bisiklet sürebilir ya da yüzerken veri takibi gerçekleştirebilirsiniz. Kalori takibi, günlük atılan adımların toplamı, uyku kalitesinin takibi ve daha pek çok imkân mevcut. Bu arada egzersizler ve veri takibi demişken, bu yeni ürünle kullanıcılara Workout Buddy özelliği sunuluyor. Bu sayede egzersiz rutinleriniz kayıt altına alınarak daha verimli çalışabilmeniz için size öneriler sağlanıyor, bir nevi dijital spor asistanınız devreye giriyor.

Apple Watch Series 11, hipertansiyon bildirimi tarafında da önemli bir adım atıyor, evet.

Saat, gerek gündelik yaşantınızda, gerekse de spor esnasında kalp atışlarınızı takip ediyor. Burada, optik kalp sensörünün görevi büyük. Cihaz, 30 günlük periyotlarda verilerinizi takip ediyor ve eğer ciddi bir durum tespit ederse, hemen size haber veriyor. Bu sayede özellikle tansiyon hastalarının daha ciddi sorunlarla karşılaşmasının önüne geçilebiliyor.

Tabii bunun tıbbi ürün sertifikalı bir saat olmadığını belirtelim. Yani eğer böyle bildirimler alırsanız ve zaten kendinizi kötü hissediyorsanız, en kısa zamanda tıbbi kurumlara giderek profesyonel destek almanız çok önemli. Saat, burada bir yardımcı görevi üstleniyor sadece.

Bu kez 5G de var

Evet, 5G’li bir akıllı saat istiyorsanız, Watch Series 11’i de göz önünde bulundurabilirsiniz. Bu sayede bir telefona ihtiyaç duymadan da telefon görüşmeleri gerçekleştirebilir, uygulamalarınıza göz atabilir, spor rotaları belirleyebilirsiniz. Saatteki dual antem sistemi, sinyalin zayıf olduğu anlarda devreye girerek yine en iyi deneyimi elde edebilmeniz için çalışıyor. Tabii henüz ülkemizde 5G genel kullanımına geçiş yapılmadığını ama yakın zamanda kullanımın mümkün olacağını hatırlatmakta yarar var.

Pil tarafı biraz daha iddialı olabilirdi

Apple Watch Series 11, pil performansı tarafında çok da iddialı değil. Ama bir önceki modele kıyasla iyileştirmelerin olduğunu da söylemeliyiz. Hızlı şarj desteği de bulunan saat, 15 dakikalık şarj ile 8 saate varan kullanım sunabiliyor. Öte yandan tam şarj ile ürünü toplamda 24 saate kadar kullanabiliyorsunuz. Bu da tek şarj ile ürünü birkaç gün kullanabileceğiniz anlamına geliyor. Ama rakiplerin tek şarj ile en az 7-10 gün arası performans sunduğunu hatırlatmakta yarar var. Apple hâlâ geride görünüyor.

Bitirirken…

Yeni watchOS 26 işletim sistemiyle gelen ürün, bileklerde güncel deneyimlerin kapılarını aralıyor. Hafif, şık bir tasarım ve kullanışlı ekranıyla hem gündelik yaşantınızda hem de spor hayatınızda başvurabileceğiniz bir asistan bu. Tabii pil ömrü tarafında biraz daha iddialı olmasını ve Apple Intelligence canlı çeviri tarafında Türkçe dil desteğinin de olmasını beklerdik.

Eğer Series 10 saatiniz varsa, bu yeni ürüne hemen geçiş yapmanıza gerek olduğunu düşünmüyoruz.

AirPods Pro 3 İnceleme: Apple, ANC tarafında en iyisinin bu olduğunu söylüyor