#İŞBİRLİĞİ
Shadow of the Tomb Raider, 2013 yılında satışa sunulan Tomb Raider oyunuyla başlayan yeni üçlemenin son halkası. Hatırlayacağınız gibi yapımcılar, 2013’teki oyunla seriye yeni bir başlangıç getirmiş, daha önce pek tanık olmadığımız genç ve tecrübesiz Lara Croft’un nasıl da güçlü bir savaşçıya dönüştüğünü gözler önüne sermişti. Sonrasında Rise of the Tomb Raider geldi ve şimdi de Shadow of the Tomb Raider’a merhaba dedik. Baştan belirtmemiz gerekirse, bu yeni yapımın oynanış mekanikleri ve görselliği bakımından önceki 2 oyuna kıyasla çok büyük farkları bulunmuyor. Tahmin edeceğiniz üzere hikâye kaldığı yerden devam ediyor ve eğer devamında neler olduğunu öğrenmek istiyorsanız, “basitçe belirtmek gerekirse”, bu oyunu oynamalısınız.
Shadow of the Tomb Raider ile kıyamet mi geliyor yani şimdi?
Geneli düşünecek olursak, Lara Croft, “Badass” olarak da tabir edilen ve seksi tarafı (özellikle dudaklar ve göğüsler olarak… Yo, hayır Angelina Jolie ile alakası yok) ön planda bir karakterdir. Her ne kadar son yıllarda daha genç ve masum görünüşlü halini kontrol ediyor olsak da bazen işler istenildiği gibi gitmiyor. Açıkçası genç Lara’nın masum insanlara istemeden de olsa zarar verebileceğini düşünmezdim. Hikâye detaylarından pek söz etmeyeceğim tabii, ama Lara yine bir takım gizlerin peşinde. Bu yeni serüvende babasının ölümüne sebep olan bazı unsurlarla da karşılaşıyor. Genellikle yalnız hareket ediyorken bazen yoldaşı Jonah Maiava’dan da yardım alıyor. En büyük tehlike ise, peşinde olduğu bu gizler sebebiyle bir şekilde kıyametin tetiklenmesi ve yanlışlar düzeltilmezse sonun kaçınılmaz olduğu…
Bu arada, oyunun sinematik anlatım konusunda genellikle başarılı olduğunu, özellikle ilk saatlerde karşılaşacağınız aksiyon filmlerini aratmayacak sahnelerle heyecanlanacağınızı söyleyebilirim. Ayrıca, bu sahneleri birer ara sinematik sanıp ellerinizi klavye ve mouse’unuzdan çekmeyin. Çünkü hâlâ oyun devam ediyor ve geç kalırsanız, Lara’nın ölümüne sebep olabilirsiniz.
Dağ, tepe, bayır, ot, sarmaşık demeden her yere…
Gerçekten de öyle. Lara pek çok yere rahatlıkla tırmanabiliyor. Atlıyor, zıplıyor. Etkileşime geçilebilecek yerler zaten görsel olarak da belli oluyor. Genel olarak yeterli bir hareket alanına sahibiz, yine de bu bir açık dünya oyun değil.
Silahlarımıza ve ekipmanlarımıza baktığımızda, yavaş yavaş yelpazenin genişlediğini ve buna ek olarak bir takım geliştirme seçeneklerini de aktifleştirebildiğimizi görüyoruz. Özellikle ok ve yay ikilisini çok sevdim. Bir yerlere tırmanabilmek ya da düşmanları gizlice avlamak için çok iyi bir yardımcı.
Bu arada, kamp alanlarına vararak karakterin yeteneklerini de geliştirebiliyorsunuz. Daha iyi tırmanabilme, bir kartal misali detayları daha iyi görebilme, su altında daha fazla nefes tutabilme gibi. Tabii çevredeki şifalı otlar, ağaç dalları ve eski ekipmanları toplayarak bunlardan işe yarar ekipmanlar da yapabiliyorsunuz. Ok ve sağlık paketi gibi. Bu da Lara’yı vahşi doğada daha “doğal” çözümler bulmaya ittiği gibi daha vahşi bir savaşçı yapıyor diyebiliriz.
İster gizli gizli, ister gümbür gümbür
Oyundaki mekânlara göre gizlice hareket etme imkânınız da oluyor. Bu gibi anlarda düşmanı okla haklamak ya da gizlice arkasından yanaşarak işini bitirmek heyecanlı oluyor. İsterseniz direkt silahlı çatışmaya da girebilirsiniz. Seçim size kalmış. Çok da iyi bir yapay zekânın olduğunu söyleyemeyiz, ancak kalabalık bir topluluğa Rambo misali dalış yaparsanız kolay kolay hayatta kalamıyorsunuz.
Oyunun açık dünya tasarıma sahip olmadığını söylemiştik. Yine de, keşfedilebilir bir çevre unsuru iyi yedirilmiş. Bazı eski yazıtları araştırarak hikâyeye yeni detaylar katma şansınız olduğu gibi ufak tefek gizli bölgeler keşfedebilir ve yan görevlere de adım atabilirsiniz.
Tabii savaşmak ve keşfetmenin yanında “bulmaca çözme”yi de unutmamak gerekli. Zira Tomb Raider oyunlarında “bulmaca”ların yeri önemlidir ve bu oyunda da zevkli pek çok bulmaca bulunuyor. Şunu da hemen eklemekte fayda var. Oyun size savaşma, bulmaca çözme ve keşfetme başlıklarını ayrı ayrı zorluk seviyelerinde ayarlama fırsatını da sunuyor.
Görsel ve işitsel detaylar
Yapımın görsel kalitesinin ortalamanın üstünde olduğunu söyleyebiliriz. Zaman zaman çok iyi manzaralarla karşılaşıyorken bazen tam tersi olabiliyor. Bazı tasarımları yakın planda gördüğünüzde aslında o kadar da detaylı olmadıklarını görüyorsunuz. Bazen de ışık ve renk tonlarında sıkıntılar yaşanabiliyor. Ara sahneler, karakter mimik ve animasyonları ise genel olarak başarılı. Sesler, dublajlar ve müzikler de başarılı diyebiliriz.
Artık “seksi” Lara’ya dönebilir miyiz?
Son sözlere gelecek olursak, Tomb Raider’a yeni nesilde yepyeni sayfalar açan ilk iki oyunu oynadınız ve devamını merak ediyorsanız, bu oyunu da oynamalısınız.
Eğer sıkı bir Tomb Raider hayranıysanız, zaten söylememize gerek yok, çoktan oynamışsınızdır bile.
Eğer hayatınızda hiç Tomb Raider oynamadıysanız ve oynamayı düşünüyorsanız, üçlemeyi baştan takip etmenizi öneririm.
Toparlamak gerekirse Shadow of the Tomb Raider, büyük yenilikler sunmasa da eğlenceli bir oyun olmuş. Genç Lara’nın boyundan büyük işlere kalkıştığı, genellikle de başarılı olduğu yeni bir macera bu. Bundan sonrasını düşünmemiz gerekirse, ben artık özellikle 90’lardaki seksi “yetişkin” Lara’nın bir şekilde geri dönmesi gerektiğini düşünenlerdenim.
Microsoft Kaizala nedir, nasıl kullanılır?
