1975’li yıllara geri dönelim. Alman otomobil üreticisi VW, tarihin en başarılı araçlarından birini üreteceğinin belki de farkında değildi. Avrupa’da küçük otomobillere talep gitgide artıyordu. Avrupalı sürücüler, petrol zengini Amerikalıların aksine kompakt ve kolay kullanıp, park edebilecekleri pratik otomobiller peşindeydi.
VW bu çağrıya yanıt verdi ve VW Polo’yu üretti. Küçük Golf olarak tanınan ve sedan, station ve hatchback modelleri bulunan afacan, kısa sürede otomobilseverlerin gözdesi haline geldi. Kalite ve fiyatı başarıyla harmanlaması bu başarıdaki en büyük etkendi.
“Küçük Golf” olarak da tanınan Polo, 2010 yılında “World Car of The Year” ödülünü kazandı. Sadece uzmanların değil; kullanıcıların da haklı beğenisini kazanan Volkswagen Polo, Avrupa’nın en çok satan otomobilleri arasında, ağabeyi Golf’ten sonra 2.sırada.Almanya’da ise yaklaşık 5 yıldır en çok satan otomobil ünvanını hiçbir rakibine bırakmıyor.
Polo; 1.2 litre benzinli, 1.2 litre turbo-şarj benzinli, 1.4 litre benzinli, 1.4 litre turbo-şarj benzinli, 1.6 litre 16 subap, 1.2 litre ve 1.6 litre dizel motor seçeneklerine sahip. Ülkemizde dizel motorlar tercih edilirken, dünyada en çok satan model 1.2 litre benzinli versiyon.
Polo’nun yürüyen aksamı son derece başarılı. Otomobilin, hiçbir şart altında paslanma sorunu yaşamıyor. İşçilik de Alman kalitesini yaşatıyor. Plastik veya deri aksamlarda yıpranma yaşanma olasılığı düşük. Gerek konsol, gerek koltuklar, gerekse direksiyon yüksek kilometreleri pek sorun belirtisi vermeden atlatıyor ve yaşlıyken bile genç görünüyor.
Sorunsuz olmasına rağmen ağabeyi VW Golf kadar yüksek kalite hissi vermiyor ancak bunu da, fiyat farkını göz önüne aldığımızda son derece normal karşılıyoruz. VW Polo, malzeme kalitesi açısından sınıfının en iyileri arasında yer alarak yeterince tatmin edici düzeyde.
1.2 TSi’lar sürpriz bir soruna sahip: Triger kayışı. Ne de olsa Volkswagen gibi bir firmadan, önceki nesilin sorunlarını aşmasını beklerdik ama tam tersi bir durumla karşı karşıyayız. Şaşırtıcı ama gerçek; ilk 50.000 kilometrede bile triger kayışında kopmalar görünebiliyor. Bu da sürücüleri, hayal kırıklığına uğratabilir.
Maalesef, ailenin en çok satanı olan 1.2 TSi motorlu modeller, kardeşi 1.4 litre benzinli , 1.6 litre benzinli, 1.2 litre dizel ve 1.6 litre dizel kadar sağlam değil. Mart 2012’de Volkswageb, turbo sistemindeki arıza nedeniyle VW Polo’lara yönelik bir geri çağırma işlemi uygulamak zorunda kaldı.
Partikül filtresinin durumu da çok umut vermiyor. 150.000 kilometrelik bir değişim takvimi belirlense de, bu kilometrenin yarısı seviyesinde olan 75.000 – 80.000 kilometrede değişim gerekebiliyor. Bu da, hem sürücüyü hem de üreticiyi zora sokuyor.
Üstün teknoloji ile üretilse de, DSG şanzımanda da bazı problemler yaşanabiliyor. Vites, gerektiğinde fazla tez canlı davranıyor. Bu gerçekleştiğinde balatalarda erken aşınma sorunu gözlenebiliyor. Neyse ki, acelecilik problemi basit bir yazılım güncellemesiyle düzeltilebiliyor.
Fren balatası ise, VW Polo’nun en kuvvetli yönlerinden biri. Balatalar, 100.000 kilometreyi devirdiğinde bile sağlam ve güçlü yapılarıyla dikkat çekiyor. VW Polo, yaşlılık dönemlerinde de, gençlik dönemlerinde olduğu kadar sağlam duruyor.
Güvenlik konusunda, VW her zamanki başarısını tekrarlıyor ve standart ABS, ESP ve 6 havayastığı ile mümkün olan en yüksek puanları topluyor.
VW Polo, sınıfının elit modellerinden biri. 1.2 litre TSi motor dışındaki tüm seçenekler sorunsuzlukları ile dikkat çekiyor. 1.2 litre TSi motor yüksek sürüş keyfi yaşatsa da, kısa sürede ortaya çıkan problemleri ile biraz sıkıntı yaratıyor. Okuyucularımıza tavsiyemiz, dizel seçenekleri tercih etmeleri yönünde olacak.