Bilim kurgu-fantastik-korku kültü The X-Files, yaklaşık 15 yıl aranın ardından tekrar hayat bulmuştu. Yapımın başarısı, eski efsaneleri de uyandıracak gibi gözüküyor.
Chris Carter’ın, The X-Files isimli televizyon serisi akıl almaz başarılara imza attı. Alfred Hitcock’un Alfred Hitchcock Presents, The Twilight Zone, Night Gallery, Tales from the Darkside gibi eserlerinden ilham alarak yarattığı seri, dünya tarihinin en çok izlenen bilim-kurgu-fantastik-korku serileri arasında zirveye oynamış ve Lost, Heroes, Supernatural gibi yapımların önünü açmayı başarmıştı. Yapım, dokuzuncu sezonda büyük bir belirsizlikle sonlanmıştı.
The X-Files’ın dokuzuncu sezonu 2002 yılında izleyicilerin beğenisine sunuldu. Aradan geçen neredeyse 15 yılın ardından yapım, yine hayat buldu. Üstelik sadece ve sadece Amerika Birleşik Devletlerinde, üç bölümüyle, bölüm başına 15 milyon ortalama izleyiciye ulaştı. Yapımın başrollerini David Duchovny (Fox Mulder) ve Gillian Anderson (Dana Scully) üstleniyor.
Serinin onuncu sezonu olarak adlandırılan mini dizi, ilk bölümüyle otoritelerden “karışık” puanlar alsa da, devam bölümleriyle öncü serinin kalitesine ulaşmayı başardı.
The X-Files’ın bu başarısı, yapımcı Fox’a ilham kaynağı oldu. Fox, altı bölümle yetinmeyerek, yaratıcı Chris Carter ile yeni sezon pazarlıklarına girdi bile.
Kült serinin getirileri bu kadarla da sınırlı değil. Yapımcı şirketler, bu başarının başka TV yapımlarına da ilham kaynağı olacağını düşünüyor. Yapımcı şirket, 24 isimli kült televizyon serisinin yeni sezonunu yayınlamak niyetinde. Bilindiği üzere, 24’den esas alınarak yaratılan 24: Live Another Day yapımı, 2013 ve 2014 yılları arasında gösterime sunulmuş ve ortalama puanlarla yetinmişti.
Yeni serinin ise Kiefer Sutherland’ın dönüşüne sahne olup, 2017’de, TV müdavimleriyle buluşması bekleniyor.