Bilim-kurgu kültü The X-Files, 6 bölümlük bir mini seri ve onuncu sezonuyla, tekrar hayranları ile buluşmuştu. Yapımın ilk bölümü karışık eleştirmenler puanlarıyla değerlendirilse de, üçüncü bölüm tarihin en iyi bölümleri arasına girdi.
The X-Files, dünyanın en popüler bilim-kurgu-fantastik yapımları arasında. 2002’de sona eren dizi, 2016’a 6 bölümlük mini dizi ile tekrar hayranları ve beyaz cam ile buluştu. İlk bölüm, otoritelerden karışık puanlar alsa da; ikinci bölüm oldukça beğenilmişti. Üçüncü bölüm ise efsaneler arasına adını yazdırmaya aday.
“Mulder and Scully Meet the Were-Monster” isimli bölüm, sadece Amerika Birleşik Devletleri sınırlarında 12 milyon izleyiciye ulaştı. Ancak yapımın asıl başarısı bu kadarla sınırlı değik. “Mulder and Scully Meet the Were-Monster” isimli bölüm, mizah-insanlık ve “İnanmak istiyorum” kültünü tek potada eritti. Çok fazla spoiler vermek istemesek de; bir yaratığın, insan tarafından ısırılarak, “İnsanlık” lanetiyle karşı karşıya kalması konu ediliyor. Bu hem absürt, hem de akıl almaz derecede gerçekçi. Öyle ki, “İnanmak isteyen” Mulder bile ne ile karşı karşıya olduğunu anlamıyor. Mulder, bölümün sonunda inancını geri kazanıyor.
Stand-Up komedyen ve usta tiyatrocu Rhys Darby, konuk oyuncu olarak yer aldığı rolle göz kamaştırıyor. Bölüme, Kumail Nanjiani ve Tyler Labine gibi kayda değer aktörler de renk katıyor.
Bölüm, The X-Files tarihinin, en yüksek IMDB puanını 9.7 ile kazanmış durumda.