Tesla otonom sürüş kazası haberleri son günlerde artış gösterdi. Konu ile ilgili yoğun bir tartışma başladı. Kimileri Tesla firmasının reklam ve pazarlama politikasını eleştiriyor. İşte konuyla alakalı merak edilenler.
Hatırlayacağınız üzere 5 Mayıs’ta ABD’nin Kaliforniya eyaletinde bir adam Tesla aracı ile kaza yapmıştı. Tesla Model 3 olarak belirlenen bu araç devrilmiş haldeki bir tıra çarptı ve içindeki sürücü hayatını kaybetti. Volkswagen, BMW ya da Ford gibi birçok otomobil ile kaza yapan insanlar var. Fakat buradaki tartışma konusu Tesla otonom teknolojileri ile ilgili pazarlama hatasıydı.
Otonom sistemler ile ilgili Tesla açıklama yaptığında bunu adeta bir mucize gibi sunuyor. İnsanların otomatik sistemler ile elini direksiyondan çekse bile aracı kullanmaya devam edebileceği ifade ediliyor. Elbette bunu açık bir şekilde söylemiyor ancak kullanılan görseller ve ifadeler bazılarının otonom teknolojileri yanlış anlamasına neden oluyor.
Tesla otonom sürüş kazası sanıldığından çok daha farklı
Bu yeni teknoloji aslına bakacak olursanız kazaları büyük oranda engelleyebilir. Yapılan çalışmalar otonom sistemlerin kazaları yüzde 85 oranında engelleme ihtimali olduğunu gösteriyor. Fakat buradaki asıl problem teknolojinin henüz emekleme döneminde olması.
Otonom sistemler şu anda birçok nesneyi tanıyamıyor. Mesela Tesla Model 3 ile yapılan kazada, devrilmiş tır otonom sistem tarafından tanınamadı. Bu nedenle ortaya ilginç bir kaza çıktı. Kaza yapan adamın paylaşımlarına bakıldığında, “işten sonra Los Angeles’taki eve dönüş otonom sürüş için şükürler olsun” gibi yazılar yazılmıştı.
Tesla LFP bataryalarıyla fiyatları düşürebilir: Ucuz Tesla otomobil görebilecek miyiz?
İnsanların otonom sistemlere olan güveni çok fazla. Fakat şu anda hayal edilen otonom sistem ile gerçekte olan çok ciddi oranda farklı. Bu nedenle sürücülerin otonom sistemleri kullanırken ellerini direksiyondan hiç çekmemeleri gerekiyor. Tesla otonom sürüş kazası ile ilgili siz ne düşünüyorsunuz? Yorumlar bölümünden fikirlerinizi bizlerle paylaşabilirsiniz.
