#İŞBİRLİĞİ
3) Soğuk Savaş Döneminde ABD’nin Bilim ve Teknolojiye Bakış Açısı
ABD Kapitalizm’in neredeyse resmi merkezi olmasına rağmen, özellikle Soğuk Savaş Dönemi’nde bilim ve teknolojinin ilerleyişi daha çok “devlet teşvikleri” hatta bizzat “devlet iradesi” üzerine gerçekleşmiştir. Bu noktada “bilim ve teknolojiyi” daha çok “askeri idealler” olarak da özetlemek doğru olabilir. Bugün özellikle “süper güç” kavramına yakın devletlerde bu süreç aşağı yukarı aynı yönde devam etse de; artık temel güdüleyicinin devletler değil bizzat özel şirketler ve özel sermaye grupları olduğunu söyleyebiliriz.
Soğuk Savaş döneminde ABD’nin bilim ve teknolojiye bakış açısı son derece politize olduğu için bilim insanları da bir nevi “politikacı” olarak görülmekteydi. Bir bilim insanının buluşları, çalışmaları ve projeleri ne kadar değerli olursa olsun, “değerlendirilmeye alınmasında” kıstas olan tek şey, onun siyasi görüşüydü. Doğal olarak CCF gözetiminde, olağanüstü devlet bütçesi teşviki ile sürdürülen “bilimsel” çalışmaların anti-Komünist bir çehreye büründüğünü söylemek doğru olmaz. Hatta ABD’nin o dönem bilim ve teknolojiye olan bakış açısı şuydu; “Komünizm’in panzehiri bilim, teknoloji ve eğitimdir.”
Bugün “popüler düşmanları” Komünizm olmasa da ABD’nin hâlâ aynı bakış açısını eser miktarda sürdürdüğünü görebiliyoruz. Amerikan Savunma Bakanlığı “Minerva” adını verdiği devasa bütçeli bir eğitim programı ile, Amerikalı üniversite öğrencilerini “ülkenin savunmasına katkı yapacak bilimsel ve teknolojik gelişmeler üzerinde çalışmaya” motive etmek için uğraşıyor. Konu hakkındaki çeşitli zıt görüşleri okumak isterseniz şu adresi ziyaret edebilirsiniz.