#İŞBİRLİĞİ
Dünya, belki de insanlık kendini bildi bileli “çift kutuplu” bir gerginliğin ortasında olmaya alışkın… Bütünler, parçalar değişiyor, insanlar ve sistemler doğup ölüyor… Zaman geçiyor, fakat mevcudiyeti değişmeyen tek bir şey var: Yaşam barındıran ve silahların ateşlenmediği hemen her yerde devam eden “Soğuk Savaş.”
Adı, rengi ve yapısı maskeden maskeye bürünen iki zıt kutbun bitmek bilmeyen mücadelesi yer yüzündeki dönemsel beşeriyeti yıkarken, buz dağının görünmeyen yüzündeki zamansız köklerimizi güçlendiriyor. Evet, hangi dönemde ve hangi coğrafyada olursak olalım; sıcak cephelerde çarpışmadığımız her an “görünmez düşmanlara karşı” soğuk savaş yürütmeye devam ediyoruz. Ve bu savaş, ister sevelim istersek nefret edelim; bilim ve teknolojimizin hızla gelişmesine neden oluyor. Fakat objektifimizi, ülkemizin de içinden geçtiği karanlık gündemimize çevirmeden önce, “Soğuk Savaş” adının hakkını veren hatta onu dilimize kazandıran o esas döneme gidelim.
Yazı dizisinin birinci bölümünde Büyük Bilim Fenomeni, ABD vs SSCB rekabeti, iki süper güçün teknoloji ve bilime bakış açısı ve Uzay Yarışı konularına değineceğiz.