Bankalarda yapay zeka kullanımı rekor hızla artıyor. Bu değişim bir yandan yeni fırsatlar doğururken bir yandan da ciddi iş kaybı tehdidi taşıyor. Lafı uzatmadan detaylara birlikte bakalım…
Yapay zeka elini attığı her sektörü dönüştürüyor, bunlardan biri de bankacılık oldu. AI teknolojisi risk yönetimi, dolandırıcılık tespiti, kredi analizi ve müşteri hizmetleri gibi alanlarda verimliliği katladı. Büyük veri analizleri sayesinde bankalar artık saniyeler içinde kredi değerliliği hesaplayabiliyor, şüpheli işlemleri tespit edebiliyor. Sohbet robotları ve otomatik yanıt sistemleri, insan desteğine gerek kalmadan müşteri trafiğini yönetmekte oldukça becerikli.
Bu değişimin bir yüzü parlak, diğer yüzü ise tartışmalı. Citigroup’a göre bankacılıkta görevlerin %50’sinden fazlası otomasyona uygun. Bloomberg Intelligence, küresel bankalarda önümüzdeki 3-5 yılda 200 bin işin yapay zeka etkisiyle ortadan kalkabileceğini öngörüyor. En büyük risk, müşteri hizmetleri, operasyon merkezleri ve giriş seviyesindeki analist pozisyonlarında.
Buna karşılık yeni kapılar da açılıyor. “AI eğitmeni” pozisyonları, yapay zeka modellerini sektör verileriyle besleyip doğru yanıt vermesini sağlıyor. “Veri etik uzmanı” ve “AI denetçisi” gibi roller, algoritmaların adil ve güvenilir çalışmasını kontrol ediyor. “AI entegrasyon mühendisi” ise bankaların sistemlerine yapay zekayı sorunsuz entegre ediyor. PwC’ye göre bu becerilere sahip çalışanlar ortalama %56 daha yüksek maaş alıyor.
IMF ve ILO, bu teknolojik geçişin kontrollü yapılması gerektiğini vurguladı. Yeniden eğitim ve beceri kazandırma programları olmadan, verimlilik artışı ciddi işsizlik dalgalarıyla gölgelenebilir. Uzmanlar, bankacılık çalışanlarının yeni rollere uyum sağlayabilmesi için hem teknik hem de etik eğitimlerin şart olduğunu belirtiyor. Gelecek hem işlerini kaybedenler hem de yepyeni mesleklerde yükselenler için şekillenecek.
