1984 yılında pazara sunulan ve beş farklı nesliyle gönülleri fetheden SEAT Ibiza, 6 milyon adetten fazla satış performansıyla markanın en çok satan modeli haline geldi.
SEAT Ibiza, pazara sunulduğu 1984 yılından bu yana kesintisiz inovasyonla geçen 40 yılını kutluyor. Şirketin başarısında dönüm noktası niteliği taşıyan model, beş nesliyle 6 milyon adetten fazla bir satış rakamına ulaştı.
En yeni teknolojileri ve inovasyonları herkesin erişebileceği bir otomobilde bir arada sunan SEAT Ibiza, özellikle genç müşteriler için büyük değer yarattı.
SEAT Ibiza MK 1: Yeni bir başlangıç (1984-1993)
Birinci nesil SEAT Ibiza, şirket için bir dönüm noktasıydı: Markanın artık bağımsız bir üretici olarak devam edeceği yolculuğun başlangıcıydı.
Markanın teknoloji ortağı olmadan geliştirdiği ilk otomobil olan MK1’in ortaya çıkış sürecinde şirket içi uzmanlığın yanı sıra, dış tasarımda Giorgetto Giugiaro, iç mekan tasarımında Karmann ve güç aktarma organlarında Porsche gibi ortakların uzmanlığından yararlanıldı.
MK 2: Martorell’in doğuşu ve büyümesi (1993-2002)
İkinci nesil SEAT Ibiza, 1990’ların başında piyasaya sürüldü. Yine Giorgio Giugiaro tarafından Martorell Tasarım Merkezi ile yakın iş birliği içinde tasarlanan otomobilde daha yuvarlak hatlı, aerodinamik ve sportif yönü ağır basan bir estetik anlayış benimsendi.
Daha gelişmiş donanım ve daha fazla mekanik inovasyon barındıran otomobilin en büyük etkisi, SEAT’ın Martorell’deki merkezini bir adım ileri taşıması oldu. Mühendislik süreçleri Martorell Teknik Merkezi’nde tamamlanan otomobilin piyasaya sürülmesi, bu tesislerdeki fabrika operasyonlarının başlangıcını işaret ediyordu. Bu gelişme, SEAT için büyük bir dönüm noktası oldu.
MK 3: Mühendislik, verimlilik, güç ve dinamizm (2001-2009)
2001 yılında Bologna Otomobil Fuarı’nda tanıtılan üçüncü nesil Ibiza, üretim kalitesi, mühendislik, dinamik performans ve tasarım dilinde önemli bir ilerlemenin sinyallerini verdi.
Efsanevi tasarımcı Walter de Silva, Martorell Tasarım Merkezi ile birlikte çalışarak ürün gamına yeni bir enerji ve sportiflik getirdi. Üçüncü nesil SEAT Ibiza’nın tartışmasız derecede çarpıcı silüeti, otomobilin artırılmış çevikliğini vurguluyordu.
SEAT Ibiza’nın ürün yelpazesinin tamamında kullanılan yeni “Çevik Şasi konsepti” sayesinde otomobil olağanüstü dinamik kabiliyetler kazandı. 130PS’ye varan motorlarla güç çıtasının yükseltilmesiyle performans özellikleri daha da artırıldı.
MK 4: Tasarım teknolojiyle buluşuyor (2008-2017)
SEAT, dördüncü nesil Ibiza için yeni bir yaklaşım benimsedi. Önceki versiyonları temel alan geliştirme ekibi, yeni bir tasarım dilini mevcut en yenilikçi teknolojilerle bir araya getirmeyi hedefledi. Bu çalışmalar devam ederken, 2009 yılında otomobilin üretimine başlanmasının 25. yılı kutlandı.
Ön tarafta tasarımcı Luc Donckerwolke’nin “Ok Tasarım” konseptinin ilk defa sergilenmesinin yanı sıra keskin geometrik çizgilerin kullanımı ve markanın klasik “Dinamik Çizgi”sinin yan taraflara doğru evrilmesi, yeni Ibiza’ya belirgin bir sportif görünüm kazandırdı. Bu model 3 ve 5 kapılı gövdenin yanı sıra bir de station wagon versiyonla piyasaya sunuldu.
MK 5: Dijital devrim (2017-günümüz)
Beşinci nesil Ibiza, müşterilerin değişen taleplerini karşılamak üzere tasarlandı: Hem markanın temsil ettiği stil, tutku ve dinamizmi koruması, hem de Ibiza’yı çevre bilinci ve dijitalleşme çağının bir parçası haline getirmesi gerekiyordu.
Barselona’da tamamen yeni bir platform –Volkswagen Grubu’nun MQB-A0 platformu– üzerinde geliştirilen SEAT Ibiza, üstün teknolojik içerik, sürüş dinamikleri ve konfor sunuyordu. Alejandro Mesonero-Romanos tarafından tasarlanan Ibiza’nın silüeti, karakteristik özelliklerini tam LED üçgen farlar ve gövdenin yanlarındaki çifte çıkıntının oluşturduğu SEAT DNA’sını mükemmel şekilde yansıtıyordu.
Beşinci nesil , markanın tarihindeki en güvenli model oldu. Şerit Asistanı, Yan Asistan ve Trafik İşareti Tanıma gibi yeni gelişmiş sürücü destek sistemleri, sürüş koşullarından bağımsız olarak güvenliği sağlar. Yolculuk Asistanı teknolojisi ise hız ne olursa olsun yarı otomatik sürüş sağlayarak hem uzun hem de kısa yolculuklarda güven verir.
