Almanların mükemmel hard rock grubu Scorpions, geçtiğimiz hafta İstanbul’da sold out olan iki konsere imza attı ve on binlerce hayranını büyüledi! Efsane albümleri “Love at First Sting”in 40. yılı şerefine gerçekleşen turne kapsamında ilk konser 23 Mayıs’ta, ikincisi ise 25 Mayıs’taydı. İmkânım olsa iki konsere birden gitme düşüncesindeydim ama dakikalar içinde tükenen biletlerden son anda bir tane kapabilmeyi başardım. O da Gold kategorisinde ve cumartesi gecesi içindi. Konser mekânı Küçükçiftlik Park’a doğru yol alırken, yanımda getirdiğim şeylerden bir tanesi de yakın zamanda inceleme fırsatını bulduğum Huawei Pura 70 Ultra akıllı telefondu. Amiral gemisi statüsünde yer alan ve Xmage görüntü teknolojisiyle güçlendirilen kameraları bulunan telefon, gerçekten tam bir konser telefonu! Bizzat deneyimleme şansım oldu.
Geçtiğimiz cumartesi gecesi, Scorpions için Küçükçiftlik Park’taydım. Daha önce iki kez izlediğim ve ikisinde de çok beğendiğim grup, üçüncü deneyimimde de kalbimi çaldı! Grup elemanları, yaşları kaç olursa olsun gençlik ateşini yakmayı ve o ateşle bizi de ısıtmayı başardı!
Saat 22.00’yi biraz geçiyordu ki Scorpions sahneye çıktı
Evet, konserin 22.00 gibi başlayacağı zaten organizasyon firması tarafından açıklanmıştı. Bunu da göz önünde bulundurarak saat 21.00’e yaklaşırken konser mekânına gittim. Bir saat civarı bekleyişin ardından ışıklar söndü ve rock ateşi yanmaya başladı!
“Coming Home” ile performansa başlayan grup, sonrasında “Coast to Coast”, “Send Me an Angel” ve “Wind of Change” gibi klasik mertebesine erişmiş şarkılarını seslendirdi. Herkesin enerjisi gayet iyiydi.
76 yaşındaki frontman Klaus Meine, çoğu konserde olduğu gibi yine genellikle sabit durmaya özen gösterdi. Sesi hâlâ kaset gibiydi. Birkaç detone dışında çok iyi söyledi.
75 yaşındaki gitarist Rudolf Schenker, yine sahneyi adım adım gezdi, gitarının vücudunun bir uzantısı olduğunu gösterdi, mimikleri ve gülüşleriyle yüksek enerjisini bizlere yansıttı. Giyim tarzı yine çok iyiydi. “Acaba Egzozlu gitarını da getirmiş midir?” diye düşünüyordum ki evet, onu da getirdi ve yine bol dumanlı ve distortion’lı performanslar sergiledi.
68 yaşındaki gitarist Matthias Jabs de yüksek enerjisi ve gitar sololarıyla eğlendirdi. Giydiği yeleği ve deri pantolonu ayrıca beğendim.
Grubun genç ismi Paweł Mąciwoda da ihtiyar delikanlılara iyi ayak uydurdu. Genelde yaşlıların gençlere ayak uydurması mutluluk verir ama burada tam tersi vardı. Bu arada, genç dediğimiz bass gitaristimiz de aslında 57 yaşında.
Sıra davul solosuna geldiğinde ise, sahneyi her şeyiyle Mikkey Dee aldı. 60 yaşındaki davulcu, çoğunuzun bildiği üzere Motörhead’in davulcusuydu ve Lemmy Kilmister tarafından “Dünyanın en iyi davulcusu!” olarak anons ediliyordu. Dee, enerjisi, net vuruşları ve seyirciyi coşturmak için sergilediği mimikleriyle büyük beğeni topladı.
Ve sonlara doğru gelirken…
Sıra grubun en büyük şarkılarındaydı. Önce “Still Loving You”, ardından da “Rock You Like A Hurricane” geldi. Bu şarkılara seyircilerin katılımı yüksek oldu. Özellikle nakaratlarda Klaus da mikrofonu seyircilere uzattı. Konsere sevgilisiyle gelenler duygusal anlar yaşadı, yalnız olanlar bir parça buruktu belki de ama her şey çok iyiydi.
Grup, ara vermeden yaklaşık bir buçuk saat boyunca sahnede kaldı ve 18 şarkı seslendirdi. Açıkçası setlist’te “No One Like You” ve “Rhythm of Love” gibi klasiklerin olmaması üzücüydü. Yine de, bu konser turnesinin 1984’te yayınlanan “Love at First Sting” albümünün 40. yılı kutlamaları şerefine gerçekleştirildiğini hatırlatalım. Bu sebeple albümden pek çok şarkı çalındı.
Ses sistemi genel olarak iyiydi. Vokalleri rahatlıkla duyabildik. Gitarlar temiz ve davullar netti. Derinden gelen kick’lerle kalbimiz yerinden hopladı.
Peki bu bir veda mı?
Hatırlarsanız grup, Türkiye’de verdiği önceki bazı konserlerini “Veda Turnesi” kapsamında vermişti. Evet, emeklilik düşünüyorlardı ama hayranlar o kadar karşıydı ki buna, emeklilik planları hayata geçmedi. Bu sayede de Scorpions hâlâ yola devam ediyor ve ufukta bir veda görünmüyor. Bakarsınız yeni bir konser için seneye yine İstanbul’da olurlar!
Konserden mini notlar:
– 25 Mayıs 1948, Klaus Meine’in doğum günü. Dolayısıyla konser günü, bu özel günle birleşti ve hayranlar da tabii ki bu günü unutmamıştı. “İyi ki doğdun!” tezahüratlarıyla Klaus’a güzel bir karşılama yapıldı.
– Frontman Klaus Meine, şarkı aralarında “Merhaba” ve “Teşekkür ederim” gibi Türkçe kelimeler söyledi.
– Arka plandaki dev ekranda bir ara Türk bayrağının dalgalandığını gördük. Güzel bir andı.
– Klaus, zaman zaman şarkı aralarında seyircilere hediye davul bagetleri attı. Bu arada ben de bir önceki konserde havlu kapmıştım. Hatıra olarak Scorpions logolu patch’iyle birlikte evimde duruyor.
– Sold out bir konser olduğu için zaman zaman fenalaşanlar ve konser alanını terk etmek zorunda kalanlar oldu. Umuyoruz sağlık durumları iyidir.
– Ve maalesef her konserde olduğu gibi bu konserde de içmenin ayarını kaçırıp sarhoş olanlar, sigaralarıyla etrafı dumana boğanlar vardı. Rahatsızlık uyandırdılar.
Konser telefonu Huawei Pura 70 Ultra ile çektiğim 4K 60FPS videolar ve fotoğraflar
Genellikle konserlerde fotoğraflar ve videolar çekmeyi seviyorum. En azından birkaç şarkıda yapıyorum bunu. Çünkü ben konseri yalnızca konser alanında değil, sonrasında da defalarca yaşamayı seven bir müzik tutkunuyum. Tabii fotoğraf ve video çekerken etraftakileri rahatsız etmemek kaydıyla. Konserde pek çok kişi elindeki telefonlarla çekimler yapıyordu. Hatta görüntülü sohbet açıp uzaktaki arkadaşlarını ortama dahil etmeye çalışanlar da vardı. Ben de Huawei Pura 70 Ultra telefonla yol aldım. Hem düşük ışık koşullarında, sürekli ışıkların değiştiği sahne ortamında ve tabii ki yüksek ses faktörü de varken nasıl video çekim performansı göstereceğini merak ediyordum.
Huawei Pura 70 Ultra ‘nın arka kamera kurulumu, 50+40+50MP kameralardan oluşuyor. 1 inç CMOS sensör, OIS ve gelişmiş zoom desteği sunan sistem, aynı zamanda Xmage görüntü teknolojisini de bünyesinde barındırıyor.
Huawei Pura 70 Ultra ile çektiğim fotoğraf ve videoları aşağıda inceleyebilirsiniz.
Videolarda genellikle 4X zoom kullandım ve nadir de olsa 10X zoom değerini aktifleştirdim. Görebileceğiniz üzere, detaylar gerçekten başarılı. Gold kategorisinde olduğumu ve sahneye 30-35 metre uzaklıkta olduğumu göz önünde bulundurursak, Pura 70 Ultra, pek çok telefonun yapamadığını yaptı diyebiliriz.
Fotoğraflarda da genellikle 4X zoom seçeneğini kullandım ve bazen de 10X zoom’u deneyimledim. Bir de bunun bir konser olduğunu unutmamak lazım. Yani sahnedeki görseller ve ışıklar sürekli değişiyor. Performans gösteren sanatçılar sürekli hareket halinde. Yani tüm bu dinamik unsurlara rağmen kameraların çekim performansı gayet tatmin edici.
Bir de, konserde fotoğraf ve video çekimi yaparken birkaç kişi yanıma geldi ve “Telefonun ekranından gördük de, çektiğin fotoğraflar çok net görünüyor, acaba iPhone mu bu?” diye sordu. “Hayır, şu an test için bende olan bir telefon, Huawei Pura 70 Ultra.” dediğimde, yüzlerindeki şaşkınlığı görmeliydiniz. Huawei gerçekten kamera teknolojileri tarafında ciddi adımlar atmayı sürdürüyor.
Unutmadan, tüm bu fotoğraf ve videoları çektikten sonra bile telefonun neredeyse hiç ısınmadığını söylemem gerekiyor.
–
Fotoğraflara sağ tıklayıp “Resmi yeni sekmede aç” diyerek büyük versiyonlarını görebilirsiniz.
İşte fotoğraf ve videoları çekerken tam buradaydım:
–
Huawei Watch Fit 3 akıllı saat incelemesi