Teknoloji dünyasının en köklü oyuncularından IBM, yapay zeka yarışında sadece bir “izleyici” değil, oyunun kurallarını koyan bir “altyapı sağlayıcısı” olmak için devasa bir adım attı.
Şirket, modern veri akışı teknolojilerinin (Data Streaming) öncüsü olan ve özellikle Apache Kafka üzerindeki hakimiyetiyle bilinen Confluent’i yaklaşık 11 milyar Dolar değerinde bir anlaşmayla satın aldığını duyurdu. Bu hamle, IBM’in 2019 yılında 34 milyar dolara gerçekleştirdiği tarihi Red Hat satın almasından bu yana yaptığı en büyük ve en kritik yatırım olarak kayıtlara geçti.
Bu satın almanın arkasındaki temel motivasyon, yapay zekanın “yakıtı” olan veriye hükmetmek. Günümüzde üretken yapay zeka modellerinin (Generative AI) ve akıllı uygulamaların en büyük ihtiyacı, veriyi depolandığı yerden çekmek değil, veriyi oluştuğu anda “gerçek zamanlı” olarak işleyebilmek. İşte Confluent tam bu noktada devreye giriyor; şirketlerin verilerini bir sinir sistemi gibi anlık olarak taşıyan altyapıyı sağlıyor. IBM, bu teknolojiyi kendi watsonx yapay zeka platformuna ve hibrit bulut çözümlerine entegre ederek, müşterilerine “veriniz nerede olursa olsun, yapay zekanız onu anında kullanabilir” vaadinde bulunuyor.
Analistler, bu birleşmeyi IBM CEO’su Arvind Krishna’nın şirketi “eski nesil bir donanım ve danışmanlık firmasından”, “modern bulut ve yapay zeka devine” dönüştürme stratejisinin zirve noktası olarak yorumluyor. Confluent’in halihazırda Fortune 500 şirketlerinin çoğunda kullanılan kritik altyapısı, IBM’in kurumsal pazardaki gücüyle birleştiğinde, Microsoft Azure ve Amazon AWS gibi rakiplere karşı veri katmanında (data layer) çok güçlü bir cephe açılmış oluyor. Kısacası IBM, yapay zeka altın rüyasında altın aramaktansa, o altını taşıyan en hızlı tren raylarını satın almayı tercih etmiş durumda.
