Great Place to Work Türkiye Enstitüsü, 179 şirketten 96.269 çalışan temsil edildiği araştırma sonuçlarını açıkladı. Türkiye’deki çalışan-yönetici güven oranı yüzde 80 iken, globalde bu oran yüzde 90.
Great Place to Work Türkiye Enstitüsü tarafından düzenlenen “Türkiye’nin En İyi İşverenleri” araştırmasında 179 şirketten 96.269 çalışan temsil edildi. “En İyi İşverenler” listesinde yer alan kurumlarda çalışanların %80’i yöneticilerine güveniyor. Güven konusunda bir önceki sene yapılan araştırmaya göre %2’lik bir artış mevcut. Bu yüksek yüzdeye rağmen, %90 ortalamaya sahip Avrupa, Amerika ve Asya’da yer alan ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye’deki kurumların güven konusunda daha fazla yol alması gerektiği ortaya çıkıyor.
Yüzde 88’i yaptığı işten gurur duyuyor
Yapılan araştırmada “En İyi İşverenler” kategorisine dahil olan şirketlerde çalışanların %88’i yaptığı işten gurur duyuyor. %82’si çalıştıkları şirkette dostça bir çalışma ortamı ve takım ruhu olduğunu belirtiyor. Yüzde 79’u ise yöneticilerin kendilerine saygı duyduğunu ifade ediyor. Great Place to Work Türkiye’nin analizlerine göre çalışanlar, fikirlerinin şirket süreçlerine dahil edilmesini ve daha fazla saygı görmeyi bekliyor.
Adalet ve ücret yeterliliği konularında hassaslar
Çalışanlar hakkaniyet konusunda iş yerinde adalet, ücret yeterliliği ve tarafsızlık konularında hassaslar. Yöneticilerin kendilerine hakkaniyetli davrandığını söyleyenlerin oranı “En İyi İşverenlerde” yüzde 75, liste dışı şirketlerde ise yüzde 57.
Çalışanlar fikirlerinin dikkate alınmasını istiyor
Araştırma sonuçlarını değerlendiren Great Place to Work Türkiye Genel Müdürü Eyüp Toprak, “Yönetici-çalışan ilişkisinde yöneticilerin iletişim becerilerini, yetkinliklerini ve tutarlılıklarını değerlendiriyoruz. Türkiye’de liderlerin genellikle operasyonel alanlara yoğunlaştıklarını gözlemliyoruz. İletişim becerilerini artırmak, dinlemek, ilham vermek ve taktir etme gibi konularda maalesef yeteri kadar ilerleme söz konusu değil. Saygı konusunda ise işverenlerin çalışanlarına verdiği eğitim desteğinin önemi karşımıza çıkıyor. Çalışanlar, yöneticilerinin insan olarak kendilerine verdiği değere ve fikirlerinin sürece dahil edilmesine önem veriyorlar.” dedi.
İş-yaşam dengesi günümüz iş dünyasında belirleyici
X kuşağı yöneticilerinin Y ve Z kuşağının taleplerini anlamlandırma sorunu yaşadığını söyleyen Toprak, şu noktaların da altını çizdi: “Çalışanlarda iş-yaşam dengesine ilişkin beklenti, günümüz iş dünyasında önemini artırmaya başladı. Y ve Z jenerasyonları hayata bütünsel bakıyorlar. Artık çalışanlar yetkililere ‘Cuma günü tiyatrom var veya her gün 16.00’da çıkmam gerekiyor, bunu kabul ediyor musunuz?’ şeklinde taleplerde bulunabiliyorlar. Yöneticiler operasyonu güzel yönetebilir, hedeflere ulaşabilir ama insani dokunuş konusunda yeterli olmayan yönetimlerde stres kaynaklı ciddi sorunlar görülebiliyor.”