İnsanları daha güvenli bir internet için bir araya gelmeye ve dijital nezaket sergilemeye davet eden Microsoft’un, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 23 ülkede yaptırdığı araştırmaya göre Türk internet kullanıcısı yüzde 72’si çevrimiçi tehditlere maruz kalıyor.
Microsoft Dijital Nezaket Araştırması’na göre Türkiye, 2017 yılında 23 ülke arasında risklere en açık 16. ülke konumunda yer aldı. Olumsuz dijital davranışları ölçen araştırmada Türkiye’nin aldığı sonuçların dünya ortalamalarının üzerinde olduğu görülüyor. Türk internet kullanıcısı yüzde 72’si çevrimiçi tehditlere maruz kalıyor. Microsoft’un Dijital Nezaket Araştırması’na göre bu oran geçen yıl yüzde 71 olarak belirlenmişti.
Araştırma, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 23 ülkede, 20 çevrimiçi risk, 13-17 yaşlarındaki gençler ve 18-74 yaşları arasındaki yetişkinler ile yapılan görüşmelerden alınan sonuçları içeriyor. Çevrimiçi risklerin hedefi olan kişilerin açıklamalarına göre bu tehditler sıklıkla tanıdıklar, arkadaşlar veya aile bireyleri tarafından gerçekleştiriliyor. Bu risklerine en fazla maruz kalan grubun ise 18-34 yaş aralığındaki Y kuşağı olduğu ortaya çıktı. Ayrıca ankete katılan kadınların bu tarz tehditlere erkeklerden daha yüksek oranda maruz kaldığı görüldü.
Türkiye online risklere en açık 16. ülke
Türkiye, çevrimiçi risklere maruz kalması nedeniyle 23 ülkenin 16’ncı sırada yer aldı. Sonuçlar birkaç başlık altında değerlendiriliyor: İlk başlık saldırganlık olarak öne çıkıyor. Araştırmaya göre nefret söyleminde artış 8 puan, ayrımcılıkta ise 6 puan oldu. Bu iki kategorideki artışla birlikte dolandırıcılık ve sahtekarlıktaki yüzde 23, kadın düşmanlığındaki yüzde 11’lik artış eklendiğinde bu başlıktaki yıllık artış 10 puan olarak gerçekleşti.
İkinci başlık ise davranışsal riskler oldu. Bu başlık da trollemedeki 5 puanlık artışın etkisiyle yıllık oranda beş puan yükseldi.
Üçüncü başlık ise cinsel içerikli negatif davranışlar oldu.
Türkiye’deki cinsel içerikli çevrimiçi tehditler, beş puanlık bir artışı göstererek yüzde 29’a yükseldi ve küresel ortalamanın yedi puan üstünde gerçekleşti.
Son olarak itibar başlığında genel olarak kişisel itibara saldırıda altı puanlık bir artış kaydedildi.
Faillerin yüzde 31’i aile, arkadaş veya tanıdıklar oldu
Araştırmaya katılanların büyük bir çoğunluğu, çevrimiçi tehditlerin internet sayesinde gizlenebilen kimlikler ile kolaylaştığına inanıyor olsa da, bu riskler yüzde 31 ile genelde aile veya arkadaşlar gibi tanıdık çevrelerdeki kişilerden geliyor. Bu alanda dünya ortalaması ise yüzde 36.
Araştırma sonuçlarına göre katılımcıların yüzde 47’si maruz kaldığı negatif davranışın faili ile gerçek hayatında karşılaştı. Failini görenler arasında, yüzde 79’u faili ile risk oluşmadan önce bir araya geldi. Katılımcıların yüzde 80’i bu karşılaşma ile en azından bir olumsuz sonuçla karşılaştı. Gerçek hayatta faille tanışma da sonuçlara maruz kalmayı etkiledi. Gerçek hayatta failleriyle tanışanlar arasında yüzde 62’si çevrimiçi kişilere güvenini kaybetti ve benzer şekilde çevrimdışı kişilere olan güvenini de kaybetti (yüzde 51 oranında).
En çok riske Y kuşağı maruz kaldı
Araştırmaya göre 18-34 aralığındaki Y kuşağının yüzde 36’sı, tüm yaş gruplarında en yüksek çevrimiçi risklerden daha fazla endişe duyan kitle olarak öne çıktı. Y kuşağının başkalarına saygı ve haysiyetle davranması, diğer insanların bakış açısına saygı gösterme veya diğer insanlara karşı durma olasılığı da yüksek çıktı.
Kadınlar erkeklerden daha çok etkilendi
Katılımcıların yüzde 52’si bir veya daha fazla taciz yaşadığını belirtti. Çevrimiçi tehditlerden kaynaklanan sonuçlar, kadınları erkeklerden daha yüksek oranlarda etkiledi. Kadınlar baskı altında kalma açısından 15 puan, çevrimdışı diğer insanlara güven kaybı açısından 14 puan, hayatlarının daha stresli olması bakımından 9 puan, diğer çevrimiçi insanlara güven bakımından 9 puan daha yüksek bir değerde çevrimiçi tehditlere maruz kaldı.
Microsoft Türkiye Kurumsal İletişim Direktörü Aslı Arbel Külür Güvenli İnternet Günü’nde, dünyanın dört bir yanındaki insanları “dijital nezaketi” benimsemeye ve çevrimiçi ortamda birbirlerine saygılı davranmaya davet ettiklerini hatırlatarak şöyle konuştu “Dijital Nezaket Araştırma’mız 4 temel ilkeye dayanıyor; Başkalarına sana davranılmasını istediğin gibi davran, Farklılıklara saygı göster, Cevap vermeden önce düşün ve Haksızlığa uğradığında, harekete geç. Bu çağrımıza kulak verenlerin, dijital nezaketi bir adım öteye taşıyıp, çevreleri ile paylaşmaları, daha iyi, daha güzel ve daha güvenli bir internet dünyasının oluşmasında aktif rol almalarını istiyoruz.”
Dijital nezaket neden bu kadar önemli?
Olumsuz çevrimiçi etkileşimler gerçek hayatın bir parçası haline geliyor. Başkalarına duyulan güvenin azalması, stres artışı, uykusuzluk ve hatta intihar düşüncesine varan sonuçlarıyla gençler, genç yetişkinler, ebeveynler, eğitimciler ve karar vericilerin bu konuda daha fazla eğitim alması gerektiği yadsınamaz bir gerçek. Dijital Nezaket Çağrısı, kullanıcıları çevrimiçi davranışlarının sorumluluğunu taşımaya çağırırken başkaları için birer rol modeli üstlenmeye de teşvik ediyor.
Microsoft da dijital nezaket için çalışıyor
Tüketicilere çevrimiçi ortamda güvende olmaları için sürekli araştırmalar yapan Microsoft; paydaşlarına ve kullanıcılara geri bildirimlerine dayanan yeni kılavuzlar ve ipuçları sunuyor. Microsoft, çevrimiçi ortamdainsanların korunmalarına yardımcı olan etkin kamu politikalarını desteklemek ve çözümler geliştirmek için avukatlar; endüstri ortakları ve hükümetlerle ortak çalışıyor. Ayrıca; kendi ürün ve hizmetlerini çevrimiçi güvenliklerini artırmak için gerekli özellik ve becerilere yatırım yapıyor ve teknoloji yenilikleri konusunda işbirlikleri gerçekleştiriyor.
Güvenli İnternet Günü: Bu yıl 6 Şubat’ta kutlanıyor
Güvenli İnternet Günü, özellikle çocuklar ve gençler arasında teknolojinin daha güvenli ve daha sorumlu bir şekilde kullanılmasını teşvik etmek için Insafe tarafından organize edilen uluslararası bir eylem günü. Microsoft da 2004 yılından bu yana her yıl Güvenli İnternet Günü kapsamında faaliyetlerde bulunuyor.
Dijital Nezaket Araştırması
İlki 2016 yılında gerçekleştirilen Dijital Nezaket Araştırması bu yıl 23 ülkede yürütülen ve kişilerin çevrimiçi davranışlar ve etkileşimler hakkındaki tutum ve algılarını inceleyen bir çalışmanın sonuçlarına dayanıyor.