Artan dünya nüfusu, doğal kaynakların hızla tükenmesine neden olduğundan yeni çareler tükenmeden bulunmaya devam ediyor. Şimdi de Yüzen Adalar geliyor!
Artan dünya nüfusu ve doğal kaynakların hızlı tüketilmesi büyük bir risk halinde geldi. Bu nedenle insanlık sürdürülebilir modeller geliştirmeye hız kesmeden büyük çabalarla devam ediyor. Geçtiğimiz yıl bir prototip olarak sunulan yüzen şehir adaları olarak bilinen Artisanopolis tahminler ığışında bu yıl hayata geçmesi bekleniyor. Hazırlanan prototip, tamamen solar paneller ve hidroelektrik santraliyle enerji üretmesi, insanlığı bir hayli heyecanlandırıyor.
Peki bu nasıl mümkün olabiiyor? Hemen cevaplayalım, Adanın su ihtiyacı, tuz arıtma tesisinden sağlanıyor ve gıda için tarım alanları da seralarla sağlanıyor. Ayrıca bu yüzen ada, olası dalga tehditlerini önlemek için devasa bir dalgakıran tarafından da çevrildi. Bu enerji ile çalışan adaları gerçeğe dönüştürebilmek için Seasteading Enstitüsü ile Fransız Polinezya hükümeti bir anlaşma yaptığını duyurdu. Bu anlaşmaya göre 2019 yılına kadar Fransız Polinezyası yakınlarında okyanusta bu adaların inşaat çalışmaları başlatılacak. Böylece dünyanın ilk gerçekten yüzen yapay şehri de yapılmaya başlanmış olacak. Kısaca gelecek çok da uzak görünmüyor.
Seasteading Enstitüsü ‘nün 5 yıldır yüzen adalar üzerine araştırmalar yaptığını ve sonunda bir ev sahibi bulduğu için fazlasıyla şanslı olduklarını da belirtelim. Burada Fransız Polinezyası’nın turizm odaklı ekonomisi de göz önünde bulundurulduğunda Seasteading Enstitüsü, yüzen adaların ekonomik açıdan da değerli bir taahhüt olduğunu ispatlamak zorunda kalıyor.
Yüzen adalarla ilgili bir diğer can sıkıcı konu da yasal sorumluluklar. Enstitü bunu dabir an önce netleştirmek zorunda.Yani işler sadece teknolojik faaliyetlerin gerçekleşmesiyle bitmiyor. Şehri kim yönetecek? Özerk bir yönetim biçimi olacak mı yoksa Fransız Polinezyası bu adanın yönetiminden de mi sorumlu mudur?
Ekonomik açıdan değerli bir çalışma olması ve yasal sorumlulukların dışında bir de dünyanın gidişatından kaynaklı bazı sorunlar da mevcut. Bir çok ada ülkesi yükselen deniz seviyesinden dolayı tehlike altındayken bu yüzen adaların bu konuda bir çözüm olduğu düşünülüyor. Peki olası bir boşaltma durumunda bu adanın sakinleri nereye gidecek? Yasal olarak hangi ülkelere gidebilecek? Kısaca her ne kadar proje hazır olsa ve geliyor olsa da henüz cevaplanmamış muallakta kalan birçok soru işareti bulunuyor.
Yerli Savaş Uçağı için İngilizlerle Anlaşma İmzalandı