Piyasalardaki Bitcoin yatırımcıları ellerindeki varlıkları tutmaya devam ediyor. Veriler, artan talebin fiyatlara olumlu yönde yansıyabileceğini işaret ediyor.
Bitcoin piyasasında arzın yüzde 69,2’si bir yılı aşkın süredir cüzdanlarda hareketsiz biçimde duruyor. Borsalardaki arzın bu boyutta azalması, artan taleple birlikte fiyatlarda büyük bir yükseliş olabileceğini gösteriyor. Veriler, 2028’e kadar borsalardaki mevcut BTC bakiyelerinin yüzde 90 gibi ciddi bir oranda azalabileceğini, böylelikle Bitcoin’in cazibesini artırabileceğini gösteriyor.
Tarihsel olarak bakıldığında Bitcoin’in 24 saatlik volatilitesinin (BVOL) şimdiye kadar görülmemiş bir durgunluk içerisinde olduğu, ufak bir yükselişin ardından rekor düzeyde düşük seviyeye gerilediği görülüyor.
Hong Kong kripto vizyonunu devam ettiriyor
Hong Kong, kripto sektöründe küresel bir merkez olma yarışında emin adımlarla ilerliyor. Bölgenin kriptoya yönelik olumlu yaklaşımını destekleyen bir diğer gelişme de HashKey’in düzenleyici onayı almasının ardından, perakende kripto para alım satım hizmeti sunan ilk lisanslı borsa unvanını kazanması oldu.
Ana akım finans piyasalarında düşüş
Ana akım finans piyasaları (TradFi) ağustos ayında beklenenin aksine aşağı yönlü bir eğilim sergiledi. Temmuz ayında ciddi bir yükselişle zirve yapan NASDAQ 100 ve S&P 500 endekslerinin bu noktadan yaptığı geri dönüş dikkat çekti. Görünüşe göre, S&P 500’ün 4450’e doğru, NASDAQ 100’ün de bu düşüş trendiyle birlikte sıkıntılı bir seviye olan 13700’e geri çekilme ihtimali bulunuyor.
Diğer bir yandan, risk varlıklarında durgun görülen volatilite daha fazla ilgi odağı olabilir. VIX (Volatilite veya Korku Endeksi) genel gidişatta durgun seyrini sürdürürken, geçmişte yaşanan ekonomik türbülansları anımsatan biçimde yukarı yönlü hareketine başladı. Bu durum, Volatilite Endeksi’nin genellikle yılın ikinci yarısında yükselişe geçmesi sebebiyle yakın gelecekte meydana gelebilecek olası bir değişime işaret ediyor.
Kredi talebinde zayıflama
Fed’in Kıdemli Kredi Yetkilileri Görüş Anketinde (SLOOS) hem bankaların kredi standartlarını sıkılaştırdığı hem de bireysel ve kurumsal tüketiciler tarafında kredi talebinde bir zayıflama olduğu görülüyor. Bu durum, Fed’in finansal açıdan vites düşürme amacıyla faiz oranlarını artırma programı çerçevesinde gerçekleştiriliyor.
Diğer bir yandan gerek özel şirketlerin gerekse hükümet ülke genelinde çeşitli projeler başlattı. Bu sebeple, haziran ayında inşaat harcamalarında ufak bir artış yaşanması, piyasalar için olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor.