Yıllardır akıllı telefon pazarının tartışmasız lideri olan Apple, ünlü analist Ming-Chi Kuo’nun son raporuna göre tarihinin en ciddi “yapısal düşüş” tehlikesiyle karşı karşıya.
2024 ve 2025 projeksiyonları, iPhone sevkiyatlarında %15’e varan sert bir düşüşe işaret ediyor. Bu karamsar tablonun arkasında ise tüketicilerin artık sadece “daha iyi bir kamera” veya “daha hızlı bir işlemci” ile yetinmemesi yatıyor. Pazarın yeni hakimi olmaya başlayan “Üretken Yapay Zeka” (Generative AI) özellikli telefonlar ve özellikle Çin pazarında patlama yapan “Katlanabilir Cihazlar”, kullanıcıların ilgisini iPhone’un klasik formundan uzaklaştırıyor.
Şirketin bu süreçteki en büyük handikabı, Samsung ve Google gibi rakiplerinin aksine, yapay zeka entegrasyonunda (örneğin fotoğraflardan nesne silme, anlık çeviri yapma gibi) geç kalmış olması. Raporda vurgulanan bir diğer kritik nokta ise Çin pazarındaki milliyetçi akım ve Huawei’nin geri dönüşü. Bir zamanlar Apple’ın kalesi olan Çin’de, Huawei’nin 5G destekli ve inovatif modelleri, iPhone’un pazar payını hızla eritiyor. Kuo’nun analizi, Apple’ın 2025 yılına kadar tasarımda ve ekosistemde radikal bir değişiklik yapmazsa, bu düşüşün kalıcı hale gelebileceğini ve “dünyanın en değerli şirketi” unvanını riske atabileceğini öngörüyor.
Ancak bu tablo, Apple’ın bittiği anlamına gelmiyor; daha ziyade bir “geçiş sancısı” yaşadığını gösteriyor. Şirketin odağını yavaş yavaş “Vision Pro” gibi mekansal bilgi işlem cihazlarına kaydırması ve arka planda “Apple GPT” (Ajax) üzerinde çalışması, gelecekte iPhone’un rolünün değişeceğini hissettiriyor. Yine de kısa vadede, yani iPhone 16 ve 17 serilerinde, tüketicileri heyecanlandıracak “devrimsel” yeniliklerin olmaması, sadık kullanıcıların bile yükseltme yapmadan (upgrade) eski telefonlarını daha uzun süre kullanmalarına neden olabilir. Teknoloji dünyası, Apple’ın bu durgunluktan “yapay zeka odaklı” yeni bir iPhone deneyimiyle mi yoksa tamamen yeni bir ürün kategorisiyle mi çıkacağını merakla bekliyor.
