Xiaomi’nin ilk elektrikli aracı SU7’nin piyasaya çıkışı, bir otomobilden çok amiral gemisi bir akıllı telefon lansmanını andırdı.
Binlerce kişi aracı gerçekten satın almak için değil, uzun teslimat kuyruğunda yer kapıp bu sırayı yüksek fiyatlarla satarak para kazanmak için ön sipariş verdi. Ancak bu spekülatif çılgınlık kısa sürdü ve balon çok geçmeden patladı.

İlk günlerde SU7 rezervasyonlarının ikinci el piyasası adeta patlama yaşadı. 598 € depozito yatıran erken alıcılar, bu hakkı 1.200 € ve üzeri primlerle satabiliyordu. Ancak bugün tablo tamamen tersine döndü: Bayiler rezervasyonları ortalama 179 € gibi düşük fiyatlara geri satın alıyor. Başlangıçta 3.000 ile 20.000 RMB arasında kazanç getiren bu yan gelir, şimdi zarar ettiren bir yatırıma dönüşmüş durumda.

Bu çöküşün en büyük nedeni klasik arz-talep dengesizliği oldu. Yüzbinlerce kişi aynı stratejiyi uygulayınca piyasa rezervasyonlarla doldu ve talep yetersiz kaldı. Alıcıların birçoğu, aracın resmi teslimat süresinin bazı versiyonlarda 48 haftaya kadar uzadığını görünce “karaborsacıya” para ödemekten vazgeçip doğrudan yeni sipariş vermeyi tercih etti. Durumu daha da kötüleştiren bir başka gelişme ise Chengdu’da yaşanan ve SU7’nin karıştığı ölümcül bir kazaydı. Kazada aracın elektronik kapılarının açılamaması, güvenlik endişelerini artırarak alıcı ilgisini azalttı.

Kağıt üzerindeki siparişlere olan talep sönse de, gerçek araca olan ilgi güçlü kalmaya devam ediyor. İkinci el piyasasında neredeyse sıfır kilometredeki SU7’ler hâlâ liste fiyatının yaklaşık 10.000 RMB üzerinde alıcı buluyor. Bu da ürünün kendisinin değerini koruduğunu, ancak artık “erken sipariş hakkı” için kimsenin ekstra para ödemek istemediğini gösteriyor.
Xiaomi açısından bakıldığında bu durum bir krizden çok piyasanın doğal bir düzeltmesi olarak görülüyor. Şirket, yalnızca Eylül ayında 41.948 elektrikli araç satarak Çin’in en çok satan ikinci yeni nesil araç üreticisi konumuna yükseldi. Ayrıca ülke genelinde 119 şehirde 402 mağaza ile hızlı bir genişleme sürecinde.






