Herkeste büyük bir beklenti yaratan Volvo Türkiye satışları durduruyor. Markanın Türkiye’deki popülerliği göz önüne alındığında bu karar, birçok hayranı için üzücü bir haber oldu. Ancak Volvo’nun bu adımı atmasının arkasında ekonomik ve stratejik sebepler bulunuyor.
Volvo’nun Türkiye’de sedan satışını durdurmasının en önemli nedeni, Çin’den ithal edilen araçlara getirilen yüzde 40’lık ek vergi. Volvo’nun popüler sedan modelleri S60 ve S90, Çin’de üretiliyor ve bu yüksek vergi oranı, bu modellerin Türkiye pazarına girişini ekonomik açıdan sürdürülemez hale getirdi. Bu durum, Volvo’nun Türkiye pazarında sedan satışlarını durdurma kararını kaçınılmaz kıldı.
Volvo Türkiye Satışları Durduruyor: Volvo, Elektrikli Sedan Modellerini Bekliyor
Volvo, Türkiye pazarındaki sedan satışlarını durdururken, gelecekte elektrikli sedan modelleri ile geri dönmeyi planlıyor. Şirket, mevcut sedan modellerini tamamen elektrikli hale getirene kadar Türkiye pazarında sedan satışı yapmayı düşünmüyor. Bu, markanın sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik bir adım olarak görülüyor ve gelecekteki elektrikli modellerle Türkiye’ye geri dönüşün sinyalini veriyor.
Sedan modelleri dışında Volvo, Türkiye’de SUV, kamyonet ve diğer araç kategorilerinde satışlarını sürdürecek. Özellikle popüler SUV modeli XC40 için artık sadece elektrikli versiyonların sunulacağı belirtiliyor. Volvo Car Türkiye Genel Müdürü Alican Emiroğlu, mevcut dizel motorlu araç stoklarını bu ay sonuna kadar tüketeceklerini ve 2024’te satış rakamlarını daha da artırmayı hedeflediklerini açıkladı.
Volvo Türkiye Satışları Durduruyor: Türkiye’ye Yeni Elektrikli Modeller Gelecek
Volvo, Türkiye pazarında yeni elektrikli modelleri tanıtmayı planlıyor. V60 modelinin Türkiye’ye getirilmesi için çalışmalar devam ediyor ve pazarda station wagon taleplerinin artması, bu modelin Türkiye’de potansiyel bir başarı yakalayabileceğini gösteriyor. Ayrıca, EX30 gibi yeni elektrikli modellerin 2025 yılına doğru Türkiye pazarında yerini alması bekleniyor.
Volvo’nun Türkiye’de sedan satışlarını durdurma kararı, markanın gelecekteki stratejik planları ve sürdürülebilirlik hedefleri ile uyumlu bir adım olarak değerlendiriliyor. Peki, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bizimle paylaşın.