TÜBİTAK’ın yerlileşme projelerinde önemli bir yeri olduğu kesindir. Şimdide yerli bir haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A uydusunun geliştirilmesi için kolları sıvadı.
GÖKTÜRK-2 ve RASAt uydularının başarılı şekilde uzaya yollanmasından sonra, diğer bir yenilik bizlerin her alandaki güvenliği için iyi olacaktır. Kimseye bağımlı kalmamak önemli bir noktadır. Buda teknolojik yeniliklere açık olmak, millileşme çalışmalarını her alanda yürütmekle olur. TÜBİTAK Ar-Ge bunu çok iyi şekilde yapıyor. Kaynaklarımızı milli bir noktaya çekmek için enerji harcıyor. TÜRKSAT 6A projesi de, bu yerli kaynakların bir noktada toplanması gayretinin bir tezahürüdür. Bu üretilecek uydunun tasarımı tamamen yerli kaynaklardan yapılacak. Tüm entegrasyonları yerli imkanlar seferber edilerek, azami şekilde karşılanacaktır.
Uyduyu yapmak için teklif verecek olan firmaların da bu noktaya, yani yerli kaynakların kullanılması, yazılımının yerli olmasına dikkat edilmesi isteniyor. Bunun yanında proje anahtar teslim gibi, uzayda yerini almış, çalışır şekilde isteniyor. Bu büyük maliyetli proje için yüzde yüz destek var. Projenin 2014 yılında başlaması bekleniyor. TÜRKSAT 6A uydusunun özelliklerine gelince; 16 aktif, 4 yedek Ku-bant ve 2 aktif, 1 yedek X-bant ileticisine sahip. Uydunun ömrü uzayda 15 yıl olacak, tasarım ömrü de, bunun en az olarak 1,5 katı olması şartı var. Uzay şartlarına dayanıklı olması ve Avrupa, Asya, Afrika gibi kıtaları kapsaması gerekecek.
Teknolojinin Türkçesi hakkında ki malumatları olabildiğince sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz. Memleketlerin gelişmesinde ve ilerlemesinde en iyi etken, kendine yetebilirliktir. Bu da, teknoloji alanında ki, çalışmaların üst seviyede izlenmesiyle olur. Memleketimizde yaşadığımız da, bu seviyelerdir. TÜBİTAK her alandaki araştırmaları neticesinde bağımlılık fikstürü çıkarmaktadır. Bu yapılan çalışmalarda elde edinilen sonuçlar ışığında politikalar belirlenmektedir. Sağlık sektöründe ki, azami bağımlılığında çözülmesi için çalışmalar başlatılmıştır. Bundan seneler önce savunma sanayindeki bağımlılık oranı, neredeyse yüzde yüz iken, bugün bu oran başarılı bir şekilde yarı yarıya düşürülmüştür. Bunun gibi millileşme projeleri kapsamında yapılan çalışmaların hepsi de, artı bir değer olarak, hanemize yazılmıştır. Daha nice milli projelere, diyelim.
