Sosyal medya platformlarında yıllardır tartışılan “gerçek kullanıcı” ve “bot hesap” ayrımı, iş dünyasının kalbinin attığı LinkedIn için de kritik bir gündem maddesine dönüştü.
LinkedIn, platformdaki güvenilirliği artırmak ve yapay zeka tarafından oluşturulan sahte profillerin (Deepfake yüzler, uydurma CV’ler) önüne geçmek amacıyla başlattığı “Ücretsiz Profil Doğrulama” programına 2025 yılında görülmemiş bir hız kazandırdı. Bu küresel hareketin lokomotifi ise, sahip olduğu devasa dijital altyapı ve genç iş gücü nüfusuyla Hindistan oldu. Raporlar, Hindistan’daki kullanıcıların devlet destekli dijital kimlik sistemlerini LinkedIn ile entegre etme konusunda diğer ülkelerden çok daha istekli ve hızlı davrandığını ortaya koyuyor.
LinkedIn’in bu hamlesi, diğer platformlardaki (X, Instagram gibi) “paralı mavi tik” uygulamasından felsefi olarak ayrılıyor. Şirket, bu rozeti bir statü sembolü olarak satmak yerine, “Bu kişi gerçektir ve belirttiği şirkette çalışmaktadır” garantisi veren bir güvenlik katmanı olarak konumlandırıyor.
Özellikle işe alım süreçlerinde (Recruitment) ve B2B pazarlama faaliyetlerinde, doğrulanmış profile sahip kullanıcıların mesajlarının daha çok okunduğu ve bağlantı isteklerinin daha yüksek oranda kabul edildiği gözlemleniyor. Hindistan’ın bu alandaki liderliği, ülkenin “Aadhaar” gibi gelişmiş dijital kimlik sistemlerinin API entegrasyonuna izin vermesinden kaynaklanıyor; bu da bir kullanıcının saniyeler içinde devlet veritabanı üzerinden kimliğini doğrulayıp LinkedIn rozetini almasını sağlıyor.
Küresel ölçekte ise bu trend, profesyonel itibar yönetiminde yeni bir standart belirliyor. 2026’ya doğru ilerlerken, profilinde doğrulama rozeti olmayan kullanıcıların iş başvurularında veya ticari tekliflerde “şüpheli” veya “amatör” olarak algılanma riski doğabilir. LinkedIn, bu sistemi sadece bireyler için değil, şirket sayfaları için de yaygınlaştırarak; turizmden teknolojiye kadar her sektörde “kiminle konuştuğunuzu bilin” ilkesini dijital iş yapış biçiminin merkezine yerleştirmeyi hedefliyor. Sahte iş ilanları ve dolandırıcılık vakalarının arttığı bir dönemde, bu doğrulama rozetleri dijital dünyadaki en geçerli “güven para birimi” olmaya aday.
