İnsanlığın en eski kanıtı Etiyopya ve Kenya sınırına yakın kurak bir yamaçtan geliyor. 1,9 milyon yıllık fosil sadece küçük bir parça olsa da, insanların geçmişine bir bakış açısı sunuyor. Bilim insanları şimdi et yemenin insan beynindeki etkisini araştırıyor. İşte detaylar.
Popüler bir teoriye göre, et ağırlıklı bir diyet, insanların beyin gücüne yatırım yapmasına izin verdi. Ancak yeni bir rapor, fikri destekleyecek temel kanıtlar konusunda şüphe uyandırıyor. Et yemenin insan beyninin gelişmesine yardım ettiğini iddiasına şu anda karşı çıkan bilim insanları mevcut. “Şu ana kadar öne çıkan fikirlerden biri, bitki bazlı bir diyetten protein ve yağ açısından zengin bir diyete geçerseniz, daha büyük bir beyni beslemek için ihtiyacınız olan enerjiye sahip olacağınız” yönündeydi. George Washington Üniversitesi’nden paleoantropolog Andrew Barr, erken insan evrimini araştırmaya başladı. Buluşlara göre et yemek beyinden öte bağırsak sisteminde de bazı değişiklikler yaratmış.
İnsan beyninde önemli değişimi yaratan şey ise eti ateşte pişirerek yemek. Et yemekten ziyade daha büyük etkisi olan ateşte pişirme eylemi sosyal değişimleri de beraberinde getirmiş. Şu ana kadarki inanışta et yemenin insanı insan yapan etken olduğu savunulmuştu. Ancak yeni araştırma sonucu bilim insanları “Etin bizi insan yaptığını” veya “taş aletlerin bizi insan yaptığını” düşünmüyorum” diyor. “Fakat tüm bunlar, atalarımızın bedenlerini sürekli değişen koşullar altında hayatta kalmak için zorladı, bu da esas insanı insan yapan etken oldu” ifadeleri kullanıldı.
Endonezya’nın başkenti doğal afetler nedeniyle değişti
