Elon Musk’ın, OpenAI ve Google gibi rakiplerini “fazla sansürlü” ve “woke” (aşırı duyarlı) olmakla eleştirerek piyasaya sürdüğü yapay zeka asistanı Grok, paradoksal bir şekilde tam da Musk’ın savaştığı “yanlılık” sorunuyla yüzleşiyor.
Yayınlanan raporlara göre, X (eski adıyla Twitter) platformuna entegre edilen ve “gerçeği ne kadar rahatsız edici olursa olsun söylemek” üzere programlandığı iddia edilen Grok, son dönemde yapılan bağımsız testlerde sergilediği tutarsız ve önyargılı tutum nedeniyle sert eleştirilerin hedefi oldu.

Araştırmacıların ve kullanıcıların ortaya koyduğu veriler, Grok’un özellikle siyasi tartışmalarda, tarihsel olaylarda ve toplumsal cinsiyet konularında tarafsızlığını koruyamadığını, aksine eğitildiği veri setinin (X platformundaki gönderiler) kaotik yapısını yansıtarak uç görüşleri “gerçek” gibi sunduğunu gösteriyor. Musk’ın “hakikat arayan AI” vizyonu, sosyal medyanın yankı odalarından beslendiği için, objektif bilgiden ziyade platformdaki en gürültülü fikirleri benimsemiş gibi görünüyor. Bu durum, Grok’un sadece “eğlenceli ve asi” bir bot olmaktan çıkıp, dezenformasyonu ve toplumsal kutuplaşmayı körükleyen bir araca dönüşebileceği endişesini doğuruyor.
Haberde, Elon Musk’ın bu iddialara karşı sessiz kalmadığı ve durumu “eğitim sürecinin bir parçası” olarak savunduğu belirtiliyor. Musk, Grok’un hala öğrenme aşamasında olduğunu ve internetteki “gürültüden” etkilendiğini kabul etse de, rakiplerinin aksine kullanıcıya “ne düşünmesi gerektiğini dikte etmeyen” bir yapı kurma ısrarını sürdürüyor. Ancak uzmanlar, denetimsiz bir veri havuzundan (X) beslenen bir yapay zekanın, “tarafsız” olmasının teknik olarak imkansıza yakın olduğunu savunuyor. Bu tartışma, yapay zeka etiğinde “sansür mü, yoksa tehlikeli özgürlük mü?” ikilemini 2025’in gündemine yeniden taşıyor.






