İş işlemci veya ekran kartı seçmeye geldiğinde gri nokta yok; AMD sevenler AMD’yi tercih ederken, çoğu Intel’ci de, kararlarından geri adım atmıyor. AMD, Zen serisiyle, Intel’in sadık müşterilerinden bir kısmını saflarına katmaya niyetlendi.
Pek çok kişi, kullandıkları markalarla kendini özleştirir. Bir Mercedes kullanıcısı; pek nadir durumda Audi veya BMW’yi tercih eder. Sony PlayStation sahipleri, Microsoft Xbox’a çoğunlukla burun kıvırır.
Bu durum, işlemci dünyasında geçerli. İşlemci tercihlerini AMD veya Intel’den yana kullanan kişiler için, gri yok; ya siyah ya da beyaz mevcut. Tabii ki Intel’in kayda değer farkla önde olduğunu söylemeden geçemeyiz.
AMD, yeni mimarisi Zen ile, Intel’in kalın zırhında ufak da olsa bir çatlak oluşturmaya niyetli. Amerikalı üretici, firmanın belli açılardan zarar görmüş imajını Zen ile düzeltip, Intel’in müşterilerinden bazılarının da aklını çelmeye kararlı.
Üretici pek de haksız sayılmaz zira Zen, ateşe ateşle karşılık verebilecek teknolojilere sahip.
ZEN teknolojisi, aynı çekirdek hızında çalışan önceki nesil bir işlemciye göre yüzde 40 daha fazla performans sağlarken, enerji tüketimini de, yüzde 60 seviyesinde geriye çekmeyi başarıyor.
AMD, Zen yongalarına eş zamanlı çoklu işlemci çalışma yeteneğini de ekleyerek, rakibine karşı en büyük zaafını ortadan kaldırıyor. Malum, aynı çekirdek hızında çalışan bir Intel, performans olarak rakibinin ötesinde; zira eş zamanlı çoklu uygulama desteğinden mahrum.
2017 yılında pek çok dizüstü ve masaüstü sistemde kendini gösterecek Zen’in satışlarına, 2016’nın sonunda başlanacak. İşlemciler 14 nanometre teknolojisiyle üretilecek.
Ne var ki Intel de, geri adım atmayacak ve 10 nm’lik Cannonlake serisini kısa sürede, müşterileriyle buluşturacak.
Yani yeni rekabet, bizi 2000’li yıllarda, emektar şirketin kolayca Intel’e kafa tuttuğu hatta bazen de rakibini sürklase ettiği zamanlara götürebilir.
