Hibrit ve evden çalışma modeline son derece yatkın olan Z kuşağının da işgücüne katılımıyla, insan kaynakları departmanları uzaktan çalışma etkileşimi yeni teknoloji ve yazılımlarla artırmaya hazırlanıyor.
Youthall’un 2023 İK Trendleri Raporu yayınlandı. Rapora göre 2023’ten itibaren şirketler, “metaverse” teknolojisine yatırım yaparak farklılaşmamaya başlayacak ve insan kaynaklarının “metaverse” dünyasındaki varlığı önem kazanacak.
Dizüstü bilgisayarlar ve akıllı telefonlar yerine, eller serbest kullanılan cihazlar ve avatarların var olduğu bir çalışma ortamı söz konusu olacak. Youthall’un Ağustos 2022’de 241 şirket ve 1130 gencin katılımı ile gerçekleştirdiği “Çalışma Süreleri ve Modeli Araştırması” da bu öngörüyü destekliyor. Sonuçlara göre araştırmaya katılan gençlerin yüzde 87,8’i çalışma modelinin hibrit olmasını istiyor. Bu açıdan bakıldığında, Y kuşağı için uzak gibi görünen bu öngörü, Z kuşağı için son derece gerçekçi. Üstelik bu konuyu sadece bu alanda büyük yatırımlar yapan, özel olarak tasarlanmış meta veri deposu ortamlarına sahip büyük şirketlerle sınırlamamak gerekiyor. İnsan kaynakları profesyonellerinin öngörüsüne göre, aynı zamanda sanal çalışma ortamı yazılımlarını kullanan yenilikçi, daha küçük ölçekli şirketler de bu kervana dahil olacak.
Uzaktan çalışma insan kaynaklarının da benimsediği bir model
2023 yılında “metaverse”ün hızlı bir şekilde çalışma biçimlerine uyumlanmasıyla ilgili olarak, aynı araştırmanın bir başka verisi de dikkat çekici: 25 yaş üzeri çalışanlar arasında hibrit çalışma modeli, genel ortalamadan yaygın. 15-24 yaş grubunda ise, tamamen Uzaktan çalışma oranı istatistiksel olarak anlamlı oranda çok daha üst seviyede. Bunlara ek olarak insan kaynakları departmanlarının kendisinin de hibrit hale gelmesi ve tamamen uzaktan çalışmayı benimsemesi bekleniyor. Rapora göre, daha iyi sonuçlar alınan uzaktan çalışma modelinin kalıcı olmasında insan kaynakları lider bir rol oynayacak. Rapor ayrıca, 2023’te bundan çok daha fazlasının hayatımızda olacağını işaret ediyor.
İnsanları meta evren çağına alıştırabilecek teknoloji pazarı günden güne gelişiyor. “Metaverse” dünyasında insan kaynaklarının potansiyel olarak neye benzeyebileceğine ve bunun kullanımına dair bazı uygulamalar şu şekilde sıralanıyor:
İşe alım süreçlerinde sanal tur
2023’te halihazırda devam eden ve net bir değişimin başlangıcı olan iş dünyasında “metaverse” algısı, işletmelerin teknolojik altyapılarına bir yatırım olacak. Sanal işe alım fuarları, adayların potansiyel işverenlerle ilişki kurma fırsatı elde etmelerine ve ne tür bir şirkette çalışabileceklerine dair gerçek bir ön gösterim elde etmelerine olanak tanıyabilir. Potansiyel adayların ofis kültürünü deneyimlemelerini sağlayacak sanal turları tercih edecek daha fazla şirket olacağını da öngörmek mümkün.
- Avatar ile toplantı
İş ve ekip yapıları, “metaverse” uyumlu iş yerinde büyük olasılıkla temel bir değişiklikten geçecek. Geçtiğimiz iki yıl, iş gücünün teknoloji platformlarında gerçekleşen toplantılar ve iş birlikleri ile hibrit çalışma yapısına geçişine tanık oldu. Yüz yüze toplantı algısı, çoğunlukla ortadan kalktı. “Metaverse” dizüstü bilgisayarlar ve akıllı telefonlar yerine, eller serbest kullanılan cihazlar ve avatarlar kullanarak etkileşimleri teşvik edecek. Böylece grup sohbetlerini ve iş birliklerini çok daha sürükleyici hale getirerek, işi farklı bir boyuta dönüştürecek.
- Sanal insan kaynaklarından “metaverse” eğitimi
Uzaktan çalışma “metaverse” dünyasında nasıl çalışacaklarını öğrenmeleri gerekeceği için insan kaynakları tarafından değişim yönetimi eğitimlerinde bir artış yaşanması muhtemel gözüküyor. İş dünyasında “metaverse”, bir yandan yeni teknolojilere yatırım anlamına da gelecek. Tabii sanal bir insan kaynakları yönetiminin, çalışanları bu yeni teknolojiler ve yazılımlar konusunda nasıl eğiteceğini yeniden değerlendirmesi, kaçınılmaz olacak.
İnsan kaynakları profesyonellerinin, çalışanların refahını arttırma ve kuruluşların değişimin getirdiği zorluklara hazır olmasına yardımcı olma misyonunun önemine dikkat çeken Aykan sözlerine şunları ekledi: “İnsan kaynakları yönetimlerinin ve tüm kurumların yeni bir çağa girmenin eşiğinde olduğumuzu kabul etmesi gerekiyor. Şirketler, yalnızca kârı ve etkinliği en üst düzeye çıkaran yapılar olmamalı. Aynı zamanda yetkilendirilmiş, bağlı ve çeşitliliğe sahip, iş gücü için anlamın itici güçleri olarak gören, önce insana değer veren bir sistemle yola devam etmeliler.”