Türkiye’nin en köklü kurumlarından Sağlık ve Eğitim Vakfı (SEV), çatısı altındaki okullarını, dünya standartlarında eğitim hedefi doğrultusunda geleceğe hazırlıyor. SEV’e bağlı hizmet veren Üsküdar Amerikan Lisesi, İzmir Amerikan Koleji, Tarsus Amerikan Koleji ve SEV Amerikan Lisesi ile SEV İlköğretim Kurumları, bilgisayar ve iletişim çağının gereklerine göre teknolojik gelişmeleri öğrencilerine sunuyor.
Eğitim ve teknolojinin ayrılmaz bir bütün olduğu yeni çağda, hem öğretmen kadrosunu hem de okulların teknik donanımlarını dünyadaki gelişmeleri yakından takip ederek yenileyen SEV, okullarını üniversite düzeyinde bilimsel laboratuvarlarla donattı. 3D yazıcılarla, grafik ve tasarıma yönelik bilgisayar ve programlarla donatılmış, Green Box uygulamalarının da olduğu laboratuvarlarda, çocuklar yaratıcılıklarını doğrudan hayata geçirebiliyor. ‘Maker’ adı verilen kültür ile genç kuşak mucitler; bu laboratuvarlarda kod yazıyor, robot yapıyor, ürün geliştiriyor, tasarımlar yapıyor. Tüm bunları 3D yazıcılarla anında üretip gerçek haline getirebiliyor.
SEV’in okullarına kazandırdığı en son teknolojik uygulama da Motion Capture Laboratuvarı oldu. İlk olarak Üsküdar Amerikan Lisesi’nde kurulan Motion Capture Laboratuvarı, aynı zamanda Türkiye’de bir lisede de ilk kez uygulanıyor. Hollywood’da sinema endüstrisiyle popüler hale gelen bu özel teknoloji sayesinde, insan veya her türlü nesnenin hareketi bilgisayara aktırılarak programlanabiliyor. Örneğin; bir basketbolcunun vücuduna sensörler yerleştirip, üç sayı atışını kaydedip bunu bir robota veya bir çizgi animasyona aktarabiliyorsunuz. Yani gerçek dünyayı birebir siber dünyaya taşıyabiliyor ve buna göre yeni hareketler üretebiliyorsunuz. Çocukların hayal güçlerini geliştirecek ve yaratıcılıklarını tetikleyecek bu özel eğitim aracı ilk defa bir lisede hayata geçirilmiş oldu.
Motion Capture Laboratuvarı’nda; özellikle Bilişim Teknoloji derslerinde animasyon, dijital hikaye üretmek, fizik alanında laboratuvar deneyleri kurgulamak ve Beden Eğitimi alanında sporcuların hareket analizlerinde uygulamalar yapılıyor. Özellikle mühendislik ya da tıp okumayı hedefleyen öğrenciler Motion Capture Laboratuvarı’ndaki çalışmalara yoğun ilgi gösteriyor.
Motion Capture, her ne kadar film endüstrisinde kullanılan bir teknoloji olarak bilinse de; başta mühendislik, tıp, ergonomi ve fizik rehabilitasyon olmak üzere 3D hareket analizi yapılan her alanda kullanılabiliyor. Bir insan ya da nesne, hareketli bir objenin üstüne yerleştirilen sensörler sayesinde, tüm hareketler gerçek ortamdan dijital ortama aktarılarak işlenebiliyor.