Avrupa Birliği (AB), teknoloji devi Meta’nın sahibi olduğu WhatsApp platformunda yapay zeka pazarındaki rekabeti boğduğu gerekçesiyle şirket için karşı resmi bir antitröst soruşturması başlattı.
Soruşturmanın merkezinde, Meta’nın geçtiğimiz aylarda duyurduğu ve üçüncü taraf yapay zeka botlarının (chatbot) WhatsApp Business API’sini kullanmasını yasaklayan yeni hizmet politikası yer alıyor. AB Rekabet Komisyonu, bu hamlenin Meta’nın kendi yapay zeka asistanı Meta AI’a haksız avantaj sağladığını ve OpenAI (ChatGPT) veya Microsoft (Copilot) gibi rakiplerin pazara erişimini kasten engellediğini savunuyor.

Brüksel’deki yetkililer, Meta Al’in bu stratejisini “hakim durumun kötüye kullanılması” (Article 102 TFEU) kapsamında değerlendiriyor. İddianameye göre Meta, dünyanın en popüler mesajlaşma uygulamasının sahibi olmanın verdiği gücü kullanarak, gelişmekte olan yapay zeka sektöründeki yenilikçi rakipleri saf dışı bırakmaya çalışıyor. Özellikle OpenAI ve Microsoft’un, 15 Ocak 2026’da yürürlüğe girecek bu yasak nedeniyle WhatsApp entegrasyonlarını sonlandıracaklarını duyurması, AB’nin endişelerinin ne kadar haklı olduğunu kanıtlar nitelikte. Komisyon, Meta’nın bu yasağıyla kullanıcıları “ya Meta AI kullanırsın ya da hiç kullanamazsın” noktasına getirdiğini ve bunun tüketici seçme özgürlüğüne darbe vurduğunu belirtiyor.
Meta cephesi ise suçlamaları reddederek, yapılan politika değişikliğinin “sistem güvenliği ve kapasitesi” ile ilgili olduğunu savunuyor. Şirket, işletmelerin müşteri desteği için kendi yapay zeka araçlarını kullanmaya devam edebileceğini (ancak genel amaçlı chatbot olarak değil) belirterek, iddiaların asılsız olduğunu öne sürüyor. Soruşturma, İtalya’nın halihazırda yürüttüğü kendi yerel incelemesi nedeniyle İtalya hariç tüm Avrupa Ekonomik Alanı’nı (EEA) kapsayacak. Eğer Meta suçlu bulunursa, küresel cirosunun %10’una varan devasa bir para cezasıyla karşı karşıya kalabilir. Bu dava, dijital platformların sadece birer “uygulama” değil, aynı zamanda rekabetin şekillendiği birer “altyapı” olarak kabul edilmesi açısından tarihi bir önem taşıyor.






