#İŞBİRLİĞİ
Yılın en çok beklenen oyunlarından God of War, nihayet Sony‘nin PlayStation 4 platformuna özel olarak raflarda yerini aldı. İlk inceleme puanlarıyla şova erken başlayan oyun, ülkemizde de son günlerin en çok konuşulan konuları arasında.
“God of War… Ne kadar güçlü olursan ol. Ne kadar derine inersen in ya da ne kadar yükseğe çıkarsan çık. Ne isen ‘o’sundur ve ne kendinden ne de geçmişinden kaçabilirsin. Saklamaya çalıştığın şeyler ortaya çıkmak ister. Ve yine, ne kadar güçlü olursan ol… Engel olamazsın…”
Bu inceleme yazımızda God of War 2018 hakkında merak edilenlerden kısa kısa söz etmek istiyorum. Lakin şunu da söylemek gerekir ki God of War gibi oyunları oynamak için hiçbir incelemeye de gerek yok.
Eskilerin tortuları üzerinde yeni bir başlangıç. En azından başlangıç çabası…
Bir zamanlar öfkesiyle ortalığı kasıp kavuran Spartalı Kratos, bu kez biraz daha sakin. En azından öyle görünüyor diyelim. Oğlu Atreus ile yeni bir yaşamın kapılarını aralama düşüncesinde.
Kratos, geçmişini adeta bir bohça yaparak mahzene kapatmış ve geçmişinden uzakta, herkesten gizli, sakin bir yaşam sürmek istemektedir. Oğlu Atreus da karısından kalan en önemli miras (Bir de balta var, ki ne balta!). Dolayısıyla oğluna avcılık, savaş sanatları ve en önemlisi de “sabır” üzerine öğütler vererek yetiştirmek istiyor.
Aslında Kratos’un kim olduğundan oğlunun dahi haberi yok (mu?). Zaten bu kez Antik Yunan unsuru da yok (Acaba?). Bu kez İskandinavya’dayız.
Hatırlayın, “Ben yalnız çalışırım” diyenler günün birinde mutlaka bir ortağa kavuşmuş ve günün sonunda bu ortaklıktan kârlı çıkmıştır
“Yalnızdı, yalnızlığı dahi yalnız hissettirecek kadar.
Öfkeyle yoğrulmuş bir hızı vardı. Öyle ki ruhunu bedeninden ayırabilecek kadar.
Konuşmayı sevmez, daha doğrusu buna pek ihtiyaç duymazdı. Zaten çoğu kez silahları konuşurdu onun yerine.
Güçlüydü, hem de çok güçlü.
Şimdi ise bazı şeyler değişiyor…”
Kratos’a macera boyunca oğlu Atreus eşlik ediyor. Hani demiştik ya Kratos, avcılıktan savaşmaya, sabretmeye kadar pek çok şey öğretmek istiyor diye. İşte bu süreçleri bizzat yaşıyoruz. Girdiğimiz savaşlarda, ulaşılması gereken yerlerde, açılması gereken kapılar ya da şifresi çözülmesi gereken büyülü sözlerde hep Atreus koşuyor yardımımıza. Her görev sonrası biraz daha tecrübe kazanıyor, biraz daha “gerçek bir erkek” olmaya yaklaşıyor.
Bana göre yapımcılar bu baba – oğul ilişkisini çok iyi yansıtabilmiş. Küçük bir çocuğun hem babasının söyledikleri hem de yaptıklarından aldığı cesaretle nasıl da değişmeye başladığını seyretmek çok güzel. Ayrıca, özellikle bir yerlere gidip gelirken baba – oğul arasında yaşanan sohbetler çok hoş. Böylece görevler arası sıkıcı olabilen yolculuklar bu kez zevkli hale getirilmiş.
Ne diyelim, eskilerde, savaş esnasında bulduğu ufak fırsatları seksi kadınlarla değerlendiren Kratos, bu kez minik bir çocukla vakit geçiriyor. Eh, geçirmek zorunda!
Bu kez farklı kamera açıları, daha büyük ve keşfedilebilir haritalar
Yapımcılar kamera tarafında bu kez omuz üstü serbest kamera açısını tercih etmiş. Genellikle başarılı bir sistem olsa da zaman zaman sapıttığı da oluyor. Bu tip oyunlarda ne hikmetse hep bir “kronik kamera açısı” sorunu oluyor ve buna alıştık.
Harita tarafı ise önceki God of War’lara kıyasla çok daha farklı ve geniş. “Yarı açık dünya” diyebileceğimiz bir sistem var. Sadece ana görevler için değil, yan görevler ve sadece sırf meraktan ötürü keşif için bile gidebileceğiniz yerler var. Haliyle bu tip detaylar sayesinde oynanış süresinin arttığını söylemeye gerek yoktur.
Balta demişken…
Oyunun önemli bir kısmında Leviathan Baltası ile hareket ediyoruz. Tabii geliştirilebilir bir silah bu. Aynı şekilde zırhımızdan yeteneklerimize kadar birçok detayı geliştirerek daha güçlü olabiliyoruz. Bu geliştirme seçenekleri Atreus için de mevcut. Yay ve kullanma becerileri başta olmak üzere birçok seçenek var. Demek ki hızlıca görevler yapmak, geleni geçeni ortadan kaldırarak para ve tecrübe puanları biriktirmek gerekli.
Savaş sistemine baktığımızda, Atreus’un katkılarını saymazsak önceki God of War’lardan çok da farklı değil. Yine kesip biçiyor, bitirici vuruşlar yaparak yola devam ediyoruz. Kratos’un öfke barı dolduğunda kısa süreliğine yenilmezin de yenilmezi olarak sadece birkaç hamleyle düşmanları tuzla buza çevirebiliyoruz.
Oyunun en güçlü tarafını “harika görsellik” oluşturuyor
God of War, an itibarıyla görebileceğiniz en detaylı oyunlardan bir tanesi. Neredeyse her bir görsel detay üzerine ince ince nakışlar işlenmiş.
Önce Kratos’tan söz edeyim. Karizma olarak bakacak olur isem, E3 2015’teki tasarım hatları daha hoşuma gitmişti. Daha üçgen, daha sivri idi. Şu anki tasarımı ise sanki biraz “basık” ve sakalı da “çember sakala benzer” bir tipte. Dolayısıyla şahsen aklıma sürekli sakallı Halit Ergenç geliyor. Kratos’un karizması bu oyun ile düşüşe geçmiş. Öte yandan sakal telleri, kas yapısı, yüz animasyonları ve her bir vücut kıvrımının ayrı ayrı hareket etmesi gibi müthiş detaylar var.
Çevre detaylarına baktığımızda da çok iyi sonuçlarla karşılaşıyoruz. Örneğin savaşlar esnasında çevre deforme olabiliyor ve bu esnada oluşan toz duman sebebiyle düşmanı görüş açımız zorlaşabiliyor. Bu da savaşın gidişatına direkt etki ediyor.
Küçük kurbağalardan devasa yaratıklara kadar hemen her şey çok iyi, çok detaylı. Oyun boyunca hiçbir ara sinematik videonun olmadığını, her şeyin oyun içi motorla yansıtıldığını söyleyelim. Özetlemek gerekirse tıpkı bir Pixar animasyon filmi kalitesinde!
Kratos’u bu kez bir yabancı seslendiriyor
Kratos’u bu kez Christopher Judge seslendiriyor. Evet, orijinal Kratos sesinin arkasında yer alan Terrence ‘T.C.’ Carson bu kez yok. Yine de Judge’ın iyi bir iş çıkardığını söylemeliyim. Oyundaki dublajlar ve ses efektleri genellikle çok başarılı. Mesela kayıkta giderken sohbet başlıyor ve sohbet mağaraya girdiğinizde devam ediyor. Ama bu kez ses tonu ve ortamda yankılanması farklılık gösteriyor. Aynı şekilde dağın tepesinde de öyle. Bu tip ince detaylar çok güzel.
Müzikler tarafında ise bu kez biraz hayal kırıklığına uğradım. Yine orkestra merkezli çalışmalar söz konusu, lakin ilk 3 oyuna kıyasla fazla sönük kalınmış bu kez. Ki müzikler, heyecanlı savaş sahnelerinde en önemli etkenlerdendir. Keşke yine öyle olsaymış.
Şimdi gelelim yeni God of War ile ilgili en çok merak edilen sorular ve cevaplarına…
Yeni God of War’ı oynamadan önce eski oyunları da oynamak gerekir mi?
Hayır, o kadar da gerekli değil. Sonuçta yeni bir mitoloji ve yeni bir başlangıç söz konusu. Ha en ufak ayrıntılardan ve Kratos’un geçmişine dair detaylardan haberdar olmak istiyorsanız evet, oynamalısınız.
God of War Türkçe mi?
Bu kez Türkçe dublaj yok, ama Türkçe alt yazı var ve alt yazılarda zaman zaman kullanılan “bize özgü argo” unsurları güzel düşünülmüş. Hele şu cüce kardeşlerin komedi diyaloglarına dikkat edin.
PS4 sürümü ile PS4 Pro sürümü arasında fark var mı?
Oyun içeriği olarak hiçbir fark yok, ama PS4 Pro’da 4K TV’niz de olması kaydıyla oyunu 4K çözünürlük detaylarıyla, daha canlı renklerde, daha akıcı bir şekilde oynayabilirsiniz.
Neden İskandinavya’dayız?
Çünkü Antik Yunan’da öldürmedik kimse kalmadı hehe 🙂 Şaka bir yana, bu oyunun yeni bir üçlemenin başlangıcı olduğunu söyleyelim. Kratos, bu yeni macerada oğluyla birlikte her şeyden uzak, sakin bir yaşam sürme amacında. Tabii öyle olmuyor…
Eskiden Blades of Chaos vardı, ya şimdi?
Spoiler vermemek için çok da bahsetmek istemiyorum, ama bu kez oyunun büyük bir kısmında yalnızca Leviathan Axe var. Kratos’a karısından hatıra, geliştirilebilir ve Thor’un Çekici’ni andıran bir havada. Oynayınca fark edeceksiniz zaten.
Atreus’un varlığı oynanış sistemi için bir ayak bağı mı?
Değil. Düşmanların sersemletilmesinden ulaşılamayan kapıların açılmasına, büyülü şifrelerin çözülmesine kadar birçok noktada ona ihtiyacımız var ve o gelişim gösterdikçe bizim de işimiz kolaylaşıyor.
Bence senaryo modunun yanında bir de Co-op modu olabilir, böylece Atreus’u da gerçek bir oyuncu kontrol edebilirdi. Belki bu oyunda olmadı, ama bence ilerleyen oyunlarda bu seçenek gündeme gelecektir.
Boss savaşları nasıl?
Her zamanki gibi çok heyecanlı ve yüksek zorluk seviyesinde oynuyorsanız hata kabul etmeyen bir yapıda. Diğer oyunlardan farklı olarak bu savaşlarda Kratos’un oğlundan da yardımlar alabiliyorsunuz. Böylece kısa süreli de olsa düşmanların dikkati dağılıyor ve yeni fırsatlar deneyebiliyorsunuz. Yine de, ilk 3 God of War oyunundaki ihtişamı beklememelisiniz.
Sinir bozucu şeyler yok mu?
Var var, olmaz olur mu hiç! Bazı animasyon hataları ve bazı boss’lar sinir bozucu olabiliyor. Bir de, “Bakkaldan 2 kilo et al, su faturasını öde” tipi, RPG oyunlarında da sıklıkla karşılaştığımız görevler maalesef burada da var ve bence “boşa vakit harcamak” demek bu. Adam Tanrı olmuş, ama hala getir götür ayak işlerinden kurtulamamış arkadaş!
Oyunu bitirmek ne kadar sürüyor?
Eğer hızlı hareket eder ve yalnızca görevlerle ilgilenirseniz 20 saat gibi sürede tamamlayabilirsiniz, ki bu GoW serisinde oldukça uzun bir süre. Öte yandan, yan görevleri ve haritaları keşfetme unsurunu da işin içine katarsak toplamda 40 saatin üzerinde bir oyun süresi sizi bekliyor.
Kratos’un olmadığı, Atreus’un ana karakter olduğu bir God of War oyunu gelebilir mi?
Açıkçası bunun olabileceğini düşünüyorum. Birçok sebep var zira.
Ha bir de, biraz beklesem God of War indirime girer mi?
Şu an için indirim ihtimali çok zor, ama karne zamanı yaklaşıyor ve yaz tatilinde bildiğiniz gibi birçok kampanya yapılıyor. Dolayısıyla haziran gibi indirim gelebilir, ama bu kadar süre bekleyebilir misiniz bilemiyorum.
–
