Samsung, CES 2026 fuarının hemen öncesinde teknoloji dünyasında heyecan yaratan ve “hoparlörü mobilyaya dönüştüren” yeni serisi Music Studio‘yu resmen piyasaya sürdü.
Lansman detaylarına göre, H770 ve H550 model numaralarıyla gelen bu cihazlar, sadece birer ses kaynağı değil, yaşam alanlarının estetiğini yükselten dekoratif birer obje olarak konumlanıyor. Samsung’un “Technology that blends in” (Uyum sağlayan teknoloji) felsefesinin en son ürünü olan seri, minimalist hatları ve birinci sınıf malzeme kalitesiyle, teknolojik aletlerin yarattığı kablo ve plastik karmaşasını salonlardan ve ofislerden silmeyi hedefliyor.
Lansmanla birlikte kesinleşen teknik veriler, cihazın ses performansında da iddialı olduğunu kanıtlıyor. Her iki model de Hi-Fi (Yüksek Sadakat) ses standartlarını destekleyen gelişmiş bir 3 yollu (3-way) hoparlör mimarisine sahip. Bu yapı, derin basları, net vokalleri ve keskin tizleri ayrı sürücülerden vererek, müziğin tüm katmanlarını birbirine karıştırmadan duymanızı sağlıyor. Cihazın en akıllı özelliği olan SpaceFit Sound Pro, odanızın akustiğini sürekli analiz edip sesi duvarlardan yansıma durumuna göre kalibre ederken; Adaptive Sound teknolojisi de dinlediğiniz içeriğe (haber, klasik müzik veya aksiyon filmi) göre ses profilini anlık olarak değiştiriyor. Böylece manuel ekolayzır ayarlarıyla uğraşmanıza gerek kalmıyor.
Samsung ekosisteminin merkezine yerleşen Music Studio, sadece müzik dinlemek için değil, akıllı evinizi yönetmek için de bir üs görevi görüyor. İçerisine entegre edilen SmartThings Hub sayesinde, ışıklardan klimalara kadar tüm Zigbee ve Matter destekli cihazları bu hoparlör üzerinden kontrol edebiliyorsunuz.
Ayrıca Q-Symphony özelliğiyle Samsung TV’nize kablosuz bağlanıp, televizyonun hoparlörleriyle senkronize çalışarak ev sinema sistemine dönüşebilmesi, onu rakiplerinden ayıran en büyük kozu. Şık görünümü, güçlü sesi ve akıllı ev yetenekleriyle Music Studio, 2026 yılında premium ses pazarının en güçlü oyuncusu olarak raflardaki yerini alıyor.
