Kulislerde bir süredir “Yapay zekanın gelişimi durdu mu?” sorusunun cevabı konuşuluyor. Ancak OpenAI’ın önde gelen araştırmacılarından biri olan ve modern yapay zekanın temelini atan Lukasz Kaiser gerçeğin daha farklı olduğunu söyledi. Lafı uzatmadan neler olup bittiğine göz atalım…
Lukasz Kaiser, Transformer mimarisinin arkasındaki isimlerden biri. Bugün GPT, Gemini ve Claude gibi tüm büyük modeller bu yapının üzerine inşa ediliyor. The MAD Podcast’e konuk olan Kaiser, yapay zeka modellerinin fazla veriyle beslendiği ön eğitim döneminin bittiği iddialarına karşı çıktı. Ünlü bilim insanı bu yöntemin hâlen işe yaradığını, ama maliyetin yüksek olduğunu belirtti. Kaiser için gerçek devrim aynı maliyetle, büyük sıçramalar yapmayı sağlayan akıl yürütme yeteneğinde yatıyor.
Kaiser podcast’te, “İlk nesil modeller yıllar öncesine ait rastgele bir bilgiyi söylerdi. Hatta bilgiyi uydururlardı. Ancak akıl yürütmeyle her şey değişti” yorumunda bulundu. Akıl yürütme yeteneğine sahip yeni modeller önce duruyor, düşünüyor, güncel takvimi kontrol ediyor ve gerekirse internetten teyit alarak cevap veriyor. Bu süreç yapay zekanın sadece bilgi deposu olmaktan çıkıp, düşünen bir asistan olma yolundaki en büyük adımı.
Kaiser’e göre akıl yürütme yeteneği fiziksel dünyaya tam olarak aktarıldığında asıl büyük kırılma yaşanacak. Şu an sadece ekranlarda gördüğümüz bu zeka, robotların evlere girmesiyle somutlaşacak. San Francisco’da sürücüsüz araçlara insanların birkaç günde alıştığını hatırlatan Kaiser, ev robotlarının da hayatımıza aynı hızla ve doğallıkla gireceğini öngörüyor.
Podcast’in en çarpıcı kısımlarından biri Lukasz Kaiser’in model isimleri hakkında yaptığı itiraftı. Eskiden model adları laboratuvardaki çalışmaların teknik karşılığıydı. Hangi modelin hangi eğitim sürecinden geçtiği isminden anlaşılırdı. Ancak Kaiser’e göre o günler geride kaldı. Artık GPT-5 veya 5.1 gibi isimlendirmeler kullanıcıya sunulan kabiliyeti vurguluyor. Yani GPT-5 güçlü ve yetenekli bir model. Fakat GPT-5.1, GPT-5’ten daha yetenekli bir model. Mini daha hızlı ve ucuz, ama özellikleri daha az. Kısacası her şey isimden belli oluyor. Kullanıcılar için eğitimlerin ve teknik detayların önemi yok. Çünkü tüketiciler “Bu sürüm öncekinden daha iyi mi?” diye düşünür. İşte modellerin isimleri de bu noktada gerekli yanıtı içeriyor.
Kaiser ayrıca büyük modellerin yaptığı basit hatalardan söz ederek, “5 yaşındaki kızımın saniyeler içinde çözebildiği basit bir nokta sayma bulmacası, en gelişmiş AI sistemlerini tertelebiliyor” dedi. Özellikle görsel algıyla mantığı birleştiren bu tür bulmacalarda, yapay zeka bazen şaşırtıcı derecede kör kalabiliyor. Kaiser’e göre modeller karmaşık matematik olimpiyat sorularını çözebilse de, görsel dünyayı anlamlandırma konusunda hâlen emekleme aşamasında.
Tabii ki kodlama da konuşulan konular arasında yer aldı. Kaiser eskiden kod tamamlayan basit araçların yerini, artık uzun soluklu süreçleri yönetebilen sistemlerin aldığını ifade etti. Codex Max gibi modeller sadece bir satır kod yazmakla kalmıyor, bir mühendis gibi projeyi alıp, test edip, hataları düzelterek günlerce çalışabiliyor. Yazılımcılar için sadece bir hızlanma değil, iş yapma şeklini kökten değiştiren bir gelişme.
