Patlayan lastik tamir edilip edilemeyeceği; lastiğin durumuna, hasarın boyutuna ve yerine bağlı olarak değişkenlik gösteriyor. Ayrıca ayda bir kez kontrol edilmesi gereken lastik basınç değerleri doğru yapıldığında, sürüş güvenliği ve erken aşınmanın yanında yakıt tasarrufuna da katkı sağanıyor.
Lastik uzmanları, lastiğin patlaması durumunda daha fazla harcama yaparak yeni bir lastik almak yerine, mümkünse lastik tamir edilmesini tavsiye ediyor. Her ne kadar lastik tamiri bireysel olarak yapılmaya çalışılsa da, işlem genel olarak uzmanlık gerektiriyor.
Patlayan lastiğin tamir edilip edilemeyeceği; lastiğin durumuna, hasarın boyutuna ve yerine bağlı olarak değişkenlik gösteriyor. Uzmanlar, lastik patlak haldeyken kullanılmadıysa, hasar lastiğin sadece sırt kısmındaysa ve oluşan hasar 6 mm’yi aşmıyorsa tamirin mümkün olduğunu belirtiyor.
Lastik tamirinde ilk olarak lastikte oluşan deliğin ve lastiğin iç kısmının temizlenmesi, hava kaçıran kısmın sızdırmazlık katmanının raspalanması gerekiyor. Ardından hava kaçıran bölüme karkası güçlendiren “mantar yama” adı verilen özel parça yerleştiriliyor ve son olarak lastiğin basınçla testi gerçekleşiyor.
Lastiğin patladığının ya da zarar gördüğünün anlaşılması için ise birtakım hususlara dikkat etmek gerekiyor. Eğer lastik inik ise patlamış olabileceği gibi jant paslanması, supap sızdırmazlığı gibi sebeplerden dolayı basınç da düşmüş olabiliyor. Çok yavaş bir şekilde inmeye sebebiyet veren bir deliğin oluşması ise ancak detaylı kontrollerle anlaşılıyor.
Basınç kontrolü önemli!
Ayda bir kez kontrol edilmesi gereken lastik basınç değerleri doğru yapıldığında, sürüş güvenliği ve erken aşınmanın yanında yakıt tasarrufuna da katkı sağlıyor.
Her ne kadar en son teknolojiyle üretilmiş ve en kaliteli lastik de seçilmiş olsa, lastikler doğru basınç ayarında değilse gereken verim alınamıyor ve aynı zamanda sürüş güvenliği de tehlikeye atılmış oluyor.
Dolayısıyla basıncın araç üreticisinin tavsiye ettiği değerden daha düşük veya daha yüksek olması, aracın yol tutuşunu, lastiğin performansını ve dayanıklılığını olumsuz etkiliyor. Basıncın, araç kullanım kılavuzunda, sürücü kapısı üzerinde veya yakıt deposu kapağında yer alan araç lastik basınç değerlerine uygun bir şekilde ayarlanması gerekiyor.
Subapta çatlak, subap kapağında yırtık ya da lastik patlağı gibi bir dış etken yoksa lastikler ayda ortalama 1 PSI basınç kaybediyor.
Düşük hava basıncı, lastiğin aşırı esneyerek ısınmasına sebebiyet veriyor. Bu da lastiğin yolla temas yüzeyinin bozulmasını ve aracın yol tutuşunun olumsuz etkilenmesini beraberinde getiriyor.
Özellikle ıslak zeminde fren mesafesinin uzamasıyla ciddi kaza riskleri de ortaya çıkabiliyor. Euromaster ayrıca, aşınma ve sızıntıların önüne geçebilmek için her lastik değişiminde, lastik basınç izleme sisteminin (TPMS) kontrol edilmesini de tavsiye ediyor.
Bu kapsamda 2014 Kasım ayından itibaren trafiğe çıkan tüm yeni binek taşıtlar TPMS ile donatılıyor. Elektronik sensör ve supap parçalarından oluşan, lastik problemlerini anında tespit eden sistem, elektronik supap parçaları aşınırsa arıza verebiliyor. Dolayısıyla her lastik değişiminde TPMS sisteminin de kontrolü gerekiyor.