ABD menşeli bir firma 12 yıllık çalışmanın sonucunda Robobee adlı robot arıları üretti. Bu Robobee adlı arıların üretilmeye çalışılmasının başlıca nedeni olarak ise ABD’nin uzaya taşınma projesinin endişelerini görüyoruz.
Yani tetikleyen arıların kaybolduğu vakit kıyametin kopacağı inancıdır. Böyle bir inanış İslam dininde yer almıyor tabi ki ama arıların öneminden bahsediliyor ve şifa dağıtan oldukları önemle anlatılıyor. Bilimde aslında arıların dünya dengesi için ne kadar önemli olduklarını kanıtlamış durumdadır. Çünkü 1 kovanda bulunan arılar, 1 günde 1 milyon çiçeği döllemekle büyük bir iş yapıyorlar. Bunların ürettiği ballara değinmeye bile gerek yok. Şu döllenme konusunda dünyaya kazandırdıkları ve ekosistemin devamında ki etkileyici varlıkları ne kadar önemli olduklarını anlatmaya yetiyor da artıyor bile. Bu sadece 1 kovanda bulunan arıların yaptıkları iş, arıcılığın şimdi neden daha iyi desteklenmeye başladığını anlıyorum.
Burada şu yeniliği de aktarmak istiyorum. Önemli çünkü. Türk arıcılık sistemine dair. Şimdi arı kovanlarında mevsim değişikliği sebebiyle gelen ani sıcaklık değişimlerinde ölümler meydana geliyor. Binlerce arı, mevsimi geldiğinde doğa ile bulaşamıyor. Soğuktan dondukları için hayatlarını kaybediyorlar. Bunun önüne geçilmesi için Türk Mühendisleri bir alet geliştirdiler. Bu kovanda ki sıcaklık değişimlerini hem arıcıya aktarıyor hem de düzenleme yapılmasını sağlıyor böylece ölümler azılıyor. Arıların önemine dair atılmış önemli bir adım bu.
Şimdi Robobee robot arıların gerçek arıların yerini tutup tutamayacağı meçhul ancak şuan buna uygun değiller. 15 dakika uçabiliyorlar. Daha uzun ömürlü olmaları için iyi bir pil lazım gibi. Ama uçma konusunda sıkıntıları yok. Seramikten yapılan kanatları saniye de 120 kere kanat çırpıyor. Bu çok ileri bir seviyedir. Karbon fiber gövdeye sahipler. Üzerlerinde ki tasarımda arı gibi gerçekten. Aslında Türk Mühendislerinin arıların ölümlerini azaltan şu projesi dünya çapında büyük ses getirecek bir gelişme. ABD’nin endişelerine de çözüm bulur. ABD’li firma işin robot kısmıyla uğraşarak ekosistemin düzenini sağlayacağını sanıyor ama zor. Bir robotun 1 günde 1 milyon çiçeği döllemesi imkansız bir durum. Neyse ki Türk Mühendislerinin geliştirdikleri proje işe daha iyi bir çözüm sunuyor. ABD’nin bu korkuları daha ne tür yenilikler getirecek merakla bekliyorum.
