Teknoloji dünyasında “istikrarın kalesi” olarak bilinen ve yönetici kadrosunu on yıllarca korumasıyla ünlü Apple, son dönemde tarihinin en hareketli ve belirsiz günlerini yaşıyor.
Şirketin Cupertino’daki merkezinden gelen haberler, üst düzey yönetimde (VP ve C-Level düzeyinde) peş peşe yaşanan ayrılıkların bir tesadüf olmaktan çıkıp, ciddi bir “yaprak dökümüne” dönüştüğünü gösteriyor. Bu ayrılık dalgasının en şaşırtıcı ve en taze halkası, şirketin İnsan Kaynakları lideri (Chief People Officer) Carol Surface oldu. Henüz 2023 yılında, Apple’ın dışarıdan transfer ettiği nadir isimlerden biri olarak büyük umutlarla göreve başlayan Surface, iki yılını bile doldurmadan görevinden ayrılma kararı aldı. Genellikle Apple kültürüne adapte olan yöneticilerin uzun yıllar koltuklarını koruduğu düşünüldüğünde, bu ani veda şirket içindeki uyum sorunlarına veya kültürel çatışmalara dair ciddi soru işaretleri yarattı.

Ancak yönetim katındaki sarsıntı sadece İnsan Kaynakları ile sınırlı değil. Apple’ın donanım mühendisliğindeki efsane isimlerinden biri olan ve son yıllarını şirketin en iddialı projesi Vision Pro’yu geliştirmeye adayan Dan Riccio da 26 yıllık kariyerini noktalayarak emekliye ayrılıyor. Riccio’nun gidişi, Steve Jobs döneminden kalan “eski toprak” kadrosunun yavaş yavaş sahneden çekildiğinin ve şirketin hafızasının silinmeye başladığının en net kanıtı olarak görülüyor. Ayrıca, App Store’un başındaki isimlerden Matt Fischer‘ın da Avrupa Birliği düzenlemeleri nedeniyle departmanda yapılan zorunlu bölünme ve yeniden yapılanma sürecinde şirketten ayrılması, değişimin sadece kişisel kararlara değil, dış baskılara da dayandığını gösteriyor.
Bu isimlere ek olarak, şirketin finansal beyni CFO Luca Maestri’nin de yıl sonunda görevini Kevan Parekh’e devredeceğini açıklaması, 2025 ve 2026 yıllarının Apple yönetimi için tam bir “dönüşüm yılı” olacağını kesinleştiriyor. Tim Cook’un liderliğinde gerçekleşen bu sessiz ama derin jenerasyon değişimi, Apple’ın önümüzdeki on yılda izleyeceği stratejiyi belirleyecek yeni bir “A Takımı”nın kurulmakta olduğunu işaret ediyor. Ancak bu kadar çok tecrübeli ismin kısa aralıklarla ayrılması, yatırımcılar ve çalışanlar arasında “Apple’ın kurumsal kültüründe bir şeyler mi değişiyor?” endişesini de beraberinde getiriyor.






