Yapay zeka programlarının başlıca bilgi kaynağı haline geleceğinin farkında olan Çin, kendi sosyalist değerlerini yansıtacak bir yapay zeka geliştirecek.
Bildiğiniz gibi son dönemde teknoloji dünyasında yapay zeka rüzgarları esiyor. ChatGPT’nin yakaladığı büyük başarı, milyarlarca kullanıcının bu programları kullanmasına vesile oldu. Bu da tüm teknoloji dünyasının odağını bu alana çevirmesine sebep oldu. Bu süreçte, bu programların Google ve Bing gibi alışık olduğumuz arama motorlarının yerini yavaş yavaş almasına şahit oluyoruz. Bu da yapay zeka programlarının yakın gelecekte bir numaralı bilgi kaynağı haline geleceğini gösteriyor.
Ancak bilgiye erişimin A.I. programlarından geçecek olması, bu bilgiyi sağlayan kişi ve şirketlerin politik duruşlarını da tartışmaya açıyor. Hatırlarsanız geçtiğimiz haftalarda ChatGPT ile ilgili yaşanan tartışmaların odak noktalarından biri de ChatGPT’nin politik meselelerde kullanıcılara sunduğu sonuçlardı. ChatGPT’nin Amerika’daki Demokrat partinin politikaları konusunda daha destekleyici cevaplar verirken, Cumhuriyetçi partinin görüşleri ve üyeleri hakkında daha negatif sonuçlar vermesi, tartışmalara sebep olmuştu. Bu durum yapay zekanın politik bir araç olarak kullanılabileceğini bir kez daha görmemizi sağladı.
Son dönemde dünyanın başlıca güç odaklarından biri olarak yerini sağlamlaştıran Çin de bu durumun farkında olsa gerek ki yapay zeka alanında kendi teknolojileriyle var olmak için düğmeye bastı. CNBC’nin haberine göre Çinli yetkililerin konu hakkında hazırladığı yeni rapor, ülkede kullanıma sunulacak yapay zeka programlarının, Çin temel, sosyalist değerlerini yansıtacak şekilde tasarlanmış olmalı. Yani anlayacağız Çin, kendi bünyesinde geliştirdiği ChatGPT klonlarında sosyalist değerleri ön plana çıkaracak ve bugün internet genelinde uyguladığına benzer yasakları bu programlara da entegre edecek.
Çin’in bu programları kendi politikaları çerçevesinde dizayn etmek istemesi batı basınında pek hoş karşılanmıyor olsa da aslında baktığımız zaman ABD’nin TikTok yasaklarından çok da farklı bir tabloyla karşılaşmıyoruz. Günün sonunda her iki taraf da bilgi akışına doğrudan etkide bulunan teknolojileri kendi kontrol alanı içinde tutmaya çalışıyor.
