Apple, çevresel duyarlılığını uzun süredir pazarlama diliyle de destekleyen şirketlerden biriydi. Ancak artık Watch Series 11, Watch Ultra 3 ve M4 Mac mini gibi ürünlerde “karbon nötr” etiketi yer almayacak.
Şirket, bu ifadeyi ürün sayfalarından ve ambalajlardan tamamen kaldırdı. Değişimin arkasında iki kritik gelişme var: Ağustos 2025’te Alman mahkemesinin aldığı karar ve Eylül 2026’da yürürlüğe girecek yeni AB düzenlemeleri. Almanya’da çevre örgütü Deutsche Umwelthilfe, Apple’ı “yeşil aklama” yapmakla suçlamış ve Apple’ın karbon kredilerine dayalı iddialarını yeterince şeffaf bulmadığını mahkemeye taşımıştı. Mahkeme, şirketin Apple Watch’u “karbon nötr” olarak pazarlayamayacağına hükmetti. Bunun üzerine Apple önce Almanya’da etiketleri kaldırdı, ardından kafa karışıklığını önlemek için sessizce küresel ölçekte uygulamaya geçti.
Apple’ın Karbon Nötr Stratejisi
Teknoloji devi, bu unvana ulaşırken emisyonlarının %75’ini fiili azaltmalarla sağladığını, kalan %25’lik kısmı ise karbon dengeleme projeleriyle kapattığını açıklamıştı.
Şirketin kriterleri arasında:
Üretim ve kullanım aşamasında %100 temiz enerji kullanımı,
Ağırlıkça en az %30 geri dönüştürülmüş veya yenilenebilir malzeme,
Nakliyelerde en az %50’sinin kara yoluyla yapılması yer alıyordu.
Kalan emisyonların dengelenmesi için şirket, Paraguay’da hızlı büyüyen okaliptüs plantasyonları kurmak üzere Forestal Apepu ile ortaklık yapmıştı. Ancak bu yaklaşım, monokültür tarımın biyolojik çeşitliliğe zarar verdiği ve aşırı su tüketimine yol açtığı gerekçesiyle ekolojistler tarafından sert şekilde eleştirildi. Alman mahkemesi de projedeki uzun vadeli belirsizliklere işaret etti: firmanın, arazi kiralama anlaşmasının %75’ini ancak 2029’a kadar güvence altına aldığı ve bu sürecin devamının muğlak olduğu belirtildi.
Şirket, etiketleri kaldırmasına rağmen şirket içinde bu ürünleri hâlâ karbon nötr kabul ediyor. Apple sözcüsüne göre karar, çevresel hedeflerden geri adım anlamına gelmiyor; yalnızca yeni yasal çerçevelere uyum sağlama hamlesi. Şirket, 2030 yılına kadar tüm küresel tedarik zincirinde karbon nötr olma hedefini sürdürdüğünü ve tüm ürünlerin çevresel faktörler gözetilerek tasarlanmaya devam edeceğini belirtti.
