#İŞBİRLİĞİ
Walkman… Kendi adıma konuşmam gerekirse, 90’larda çocuk ve genç olan hemen herkesin rüyalarını süsleyen elektronik cihazlardan bir tanesiydi. Yanınıza birkaç kaset alır, bir tanesini cihaza yerleştirir ve cihazı da tokası yardımıyla belinizdeki kemere sabitledikten sonra taşınabilir müzik keyfini doyasıya yaşardınız. Hele Extra Bass ve radyo özellikli bir Walkman’e sahipseniz, hem daha kaliteli müzik deneyimleri yaşayabilir hem de arkadaşlarınızdan birkaç adım öne çıkabilirdiniz. Tabii pek de ucuz cihazlar değildi bunlar. Haliyle daha uygun fiyata satılan, ama aslında orijinal Walkman olmayan, taklit ürünler de hiç az değildi ve benim ilk deneyimim de bu çakma ürünlerden bir tanesiyle gerçekleşmişti.
Yıllar, anılar ve Walkman’in 40. yılı kutlu olsun!
Bir gün okuldan eve geldiğimde, kanepenin içinde mavi renkte, ufak bir şey gördüm, ama ses çıkarmadım. Çünkü o an görmemem gereken, bana sürpriz olması gereken bir şeydi o. Biraz bekledim, ama öyle sabırsızlanmıştım ki… Sonra babam da eve geldi ve annemle birlikte bana ilk Walkman’imi, daha doğrusu çakmawalkman’imi hediye etmişlerdi. İlk kasetim de Tarkan’ın “Ölürüm Sana” kasetiydi.
Görüntü olarak pek iddialı değildi ve iki pille çalışıyor, hatta pilleri çok çabuk tüketiyordu. Yine de benim için çok kıymetli ve özel bir şeydi. Tuvalete giderken onu da yanımda götürdüğümü hatırlıyorum. Ve tabii ilk bozduğum kaseti (Evet, o Tarkan kasetini), kendi paramı biriktirerek aldığım ilk kasetimi (Evet, yine Tarkan’ın Ölürüm Sana’sını almıştım 650 bin liraya, yanlış hatırlamıyorsam) ve nihayetinde walkman’imi bozduğum zamanı da… Bir keresinde ufak stereo hoparlörler alarak walkman’ime takmak istemiştim. Böylece ufak bir teybim olurdu, ama bu fikri hiçbir zaman gerçekleştiremedim.
Sonra yıllar geçti, evimize büyük bir teyp geldi, kaset koleksiyonum genişlemeye başladı. Hatta radyolardan ve televizyondan sesleri boş kasetlere çekmeye başlamıştım. Güzel zamanlardı. Ve sonra yine yıllar geçti…
20’li yaşlarımın sonlarına doğru nihayet orijinal bir Walkman’im olmuştu. İkinci eldi, ama hâlâ çok güzel görünüyor ve iyi çalışıyordu. Koruma kılıfı bile vardı. Az evvel bahsettim ya hani, extra bass ve radyo özellikli diye… İşte onlardan biriydi ve tek pille çalışıyor, aynı pille neredeyse 30 saat kullanılabiliyordu. Kaliteliydi, müthişti!
Tıpkı benim gibi pek çoğumuzun Walkman anıları vardı ve aramızda hâlâ Walkman ile vakit geçirenler de vardır. Bu ikonik ürün (TPS-L2), Japon teknoloji firması Sony tarafından ilk olarak 1 Temmuz 1979’da, Japonya’da satışa sunuldu. En düşük olarak 150 dolarlık satış fiyatı vardı ve Sony, bu ürünün ayda yaklaşık 5 bin adet satılacağını tahmin ediyordu, ama öyle olmadı. Walkman, ilk iki ayında 50 binden fazla satıldı ve bu sayede diğer ülkelerde de satışı başladı. Böylece sadece bir cihaz değil, aynı zamanda güçlü bir marka, önemli bir akım doğmuş oldu.
İşte Walkman NW-ZX500
Yıllar geçtikçe Sony’den bu marka çatısı altında pek çok farklı ürün geldi. Kaset çalarlar, CD çalarlar, MP3 Player’lar derken markayı akıllı telefon tarafında da görmeye başladık, hem donanımsal hem de yazılımsal olarak. Hatta profesyonel müzisyenler için özel cihazlar da geliştirildi ve 2009 verilerine göre Walkman markasına mensup toplamda 385 milyon cihaz satıldı. Ve şimdi…
Sony, bir süredir çeşitli etkinliklerle Walkman’in 40. yılını kutluyor ve bu orijinal modelin de yer aldığı pek çok ürününü sergiliyor. Firma, bir yandan da ailenin yeni üyelerini görücüye çıkarıyor. Onlardan biri de Walkman NW-ZX500.
3.6 inç TFT dokunmatik ekranı (1280×720) olan ürün, Android 9 işletim sistemiyle geliyor. Cihaz, kablosuz olarak da yüksek kalitede müzik akışı sağlayabiliyor. Bağlantı seçenekleri tarafına bakıldığında, Bluetooth 5, Wi-Fi ve NFC gibi seçenekler var.
Ek olarak, bir de limitli sayıda 40 yıla özel edisyon hazırlanmış. Hem cihazı hem de ekranı koruyan bir kılıf bu aslında. Görüntüsü için 40 sene önce satışa sunulan modelin tasarımı kullanılmış. Yani eskisi gibi kaset takıp çalıştırabileceğiniz bir ürün değil.
164 gram ağırlıkta ve 14.8mm kalınlıktaki ürün, 64GB depolama alanına sahip. Type-C kablosu yardımıyla 6.5 saatte tamamen şarj olabiliyor ve tek şarj ile 20 saate kadar müzik dinlemenize olanak sağlıyor.
Nice yıllara Walkman!
