“Herkes için yapay zekâ ” başlıklı konuşmasında Türkiye’nin teknoloji anlamında potansiyeli yüksek bir pazar olduğunun altını çizen Jeff Jo, Samsung’un Türk gençlerinin yapay zekâ teknolojilerine odaklı bir geleceğe hazır olmasını sağlamakta kararlı olduğunu söyledi.
Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı öncülüğü, Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi yürütücülüğünde düzenlenen Take Off İstanbul Zirvesi, teknoloji alanında bugünü ve geleceği şekillendiren liderleri ağırladı. Zirvede konuşmacı olarak yer alan Samsung Electronics Türkiye CEO’su Jeff Jo, yapay zekânın hızlı gelişimini, Samsung’un bu gelişime katkısını ve Türkiye’nin potansiyelini değerlendirdi.
“Dünyada Ar-Ge’ye en fazla yatırım yapan şirketlerden biriyiz”
Küresel yapay zekâ pazarının 2024-2030 yılları arasında yılda ortalama %36,6 büyüyeceğinin öngörüldüğünü söyleyen Jeff Jo, “Samsung olarak yaklaşık 10 yıldır yapay zekâya ve cihazlarımız arasındaki bağlanabilirliğe stratejik yatırımlar yapıyoruz.
Dünya genelinde 41 Ar-Ge ve 7 tasarım merkezimiz var. Ar-Ge merkezlerimizde 75 bin kişi çalışıyor. Her yıl Ar-Ge’ye ortalama 17 milyar dolar kaynak ayırıyoruz. Dünya sıralamasında Ar-Ge’ye en fazla harcama yapan şirketlerden biriyiz. Her yıl tüketicilere 500 milyondan fazla cihaz satıyoruz. Kendi kategorilerinde pazar liderleri arasında yer alan bu cihazlar yapay zekâ ile entegre edilmiş durumda ve bağlanabilirlik özelliklerine sahipler” diye konuştu.
Sezgisel ve bağlantılı ev deneyimi
Samsung’un bu alandaki öncülüğünü 2024 yılının başında mobil yapay zekâ çağını başlatarak ortaya koyduğunu söyleyen Jeff Jo, yeni ürünlerinin çığır açan özelliklerinden bahsederek; “Galaxy AI mobil cihazlarımız, yerleşik uygulamalara doğrudan entegre oluyor. Böylelikle kullanıcılarımız, yapay zekâ erişimi için üçüncü taraf uygulama kullanmak zorunda kalmıyor.
Interpreter özelliği sayesinde farklı ülkelerde diyalog kurma sorunu kalmıyor. Çünkü mobil cihazınız cebinizde taşıdığınız bir çevirmen gibi her an yanınızda. Kişiselleştirilmiş ev aletleri kavramını yeniden tanımlayan Bespoke AI serimizle bu alanda da çığır açtık. Ev aletleri günlük hayatımızın önemli bir parçası olduğundan bu seri sezgisel ve bağlantılı ev deneyimini daha da önemli hale getiriyor” dedi.
“Bütün yeniliklerimizi en hızlı şekilde Türk tüketicilerle buluşturuyoruz”
Türkiye’ye olan inançlarının en önemli göstergesinin küresel ölçekte sundukları hizmetleri en hızlı şekilde Türk tüketicisiyle buluşturma motivasyonu olduğunu söyleyen Jeff Jo şöyle devam etti: “Bugün Türkiye’deki SmartThings ekosistemimize 5,8 milyon cihazı bağladık; bu, SmartThings’e uygun cihaz evrenimizin yaklaşık %25’ini temsil ediyor.
Katıldığımız tüm ürün kategorilerinde güçlü bir pazar varlığına sahibiz. Türkiye bizim için önemli bir ülke olduğu için yenilikleri hızla getirmeye çalışıyoruz. Son dönemde Galaxy AI ile sunduğumuz yapay zekâlı iletişim özelliklerine Türkçe dil desteği geldi. Bu sayede Türkçe konuşan kullanıcılarımıza dil engelini tamamen ortadan kaldıran bir mobil cihaz deneyimi sunuyoruz.”
“Türkiye’de gençleri yapay zekâ odaklı bir geleceğe hazırlıyoruz”
Samsung olarak Türkiye’nin geleceğini oluşturan yeni nesillerin AI teknolojilerine odaklı bir geleceğe hazır olmasını sağlamakta kararlı olduklarını vurgulayan Jeff Jo, “Yapay zekâ artık geleceğin teknolojisi değil.
AI burada ve şu anda, hepimizi etkileyen bir teknoloji. Dünyanın her yerinde yenilikçi fikirleri desteklerken, Türkiye’nin gençlerinin yenilikçilik alanındaki potansiyelinin de farkındayız. Sosyal sorumluluk projelerimizle gençlerimize geleceği şekillendiren teknolojilerde teknik beceriler kazandırıyoruz. Attığımız bu adımlarla Türkiye’nin dijital dönüşümüne de katkı sağlamayı amaçlıyoruz” diye konuştu.