Opel, 1899 yılında Adam Opel’in oğlu Wilhelm tarafından Anhaltische Motorwagenfabrik’i satın alıp otomobil üretimine adım atarak, o günden bu yana sektördeki liderliğini sürdürdü.
2024 yılı, Alman otomotiv devi için elektrikli mobilite alanında çok özel bir yılı temsil ediyor. Bu yıl, markanın tarihinde ilk kez her modelin tamamen elektrikli versiyonu sunulacak.
Rüsselsheim merkezli Opel, yenilikçi ve geleceğe yönelik mobilitenin temelini 125 yıl önce atmasıyla da öne çıkıyor.
1899 yılında şirketin kurucusu Adam Opel’in oğlu Wilhelm ’in, Friedrich Lutzmann’dan otomobil üretiminin başlangıç sinyali olan “Anhaltische Motorwagenfabrik”i (motorlu araç fabrikası) satın almak için bir sözleşme imzalamasından sonra, daha önce başarılı bir dikiş makinesi ve bisiklet üreticisi olan marka, şirket için tamamen yeni bir alana girme cesaretini göstermiş oldu.
125 yılda 75 milyondan fazla araç yollarla buluştu!
125 yılda Avrupa’daki tüm üretim tesislerinden çıkan 75 milyondan fazla araç yollarla buluştu. Günümüzde ise en çok satan modellerden biri olan yeni nesil Astra da Rüsselsheim’da üretiliyor.
Geleceğe yön veren markal, otomobil üretiminin 125. yıl dönümünü kutlarken, yenilikçi ve kompakt sınıfta yer alan modeli Astra ile ileri teknolojileri, elektrikli güç ünitesi ve emisyonsuz aktarma organlarıyla buluşturuyor.
Böylece her dönem olduğu gibi bugün de en ileri teknolojiye sahip marka modelleri Rüsselshem’daki üretim hattından yollara çıkıyor.
1890’ların sonu: Dikiş makineleri ve bisikletlerden otomobillere
Firmanın başarı hikayesi 1862 yılında başladı. Adam Opel, Rüsselsheim’da ilk dikiş makinesini üreterek şirketin temellerini attı. Kısa sürede Almanya’nın en büyük dikiş makinesi üreticilerinden biri haline geldi ve tüm Avrupa’ya ihracat yaptı.
Bir sonraki başarılı adımını ise bisikletle attı. İlk “penny-farthing” bisiklet 1886 yılında Rüsselsheim’da üretildi ve bu da firmayı Almanya’daki ilk bisiklet üreticilerinden biri yaptı. 1920’lerde otomobil üretimine paralel olarak , dünyanın en büyük bisiklet üreticisi haline geldi. Bu başarının arkasında ise şirket kurucusu Adam ’in oğulları vardı.
Firma bünyesindeki motorlu taşımacılıkta köklü değişiklikleri yapanlar da onlardı. 1890’lı yıllarda bisiklet ticaretinin gerilemesi nedeniyle kardeşler yeni ürünler ararken otomobille karşılaştılar. Fritz ve Wilhelm , 1897’de Berlin’deki ilk Alman Otomobil Fuarı’nı ziyaret ettiler ve orada Friedrich Lutzmann ile tanıştılar. Usta tasarımcı, 1894’ten beri motorlu araç üretiyordu ve dolayısıyla kardeşlerin aradığı deneyime sahipti. Kardeşleri Dessau’daki fabrikasına davet etti; Fritz ve Wilhelm burada Lutzmann’ın onlara sunduğu otomobil üretimi potansiyelini hemen fark ettiler.
Yeni modellerin ilk reklamları
Başlangıçta iş birliği kurmayı düşünseler de, kardeşler daha sonra Lutzmann’a arazi, bina ve atölye donanımları da dahil olmak üzere üretiminin tamamı için cazip bir teklifte bulundu.
21 Ocak 1899’da Wilhelm Opel ve Friedrich Lutzmann arasında sözleşme imzalandı ve fabrika Opel’in mülkiyetine geçti. Çalışanlar ve makineler de dâhil olmak üzere tüm şirket, Dessau’dan Rüsselsheim’daki genel merkezine taşındı. Lutzmann, Adam Opel Motorfahrzeug-Fabrik’in satış müdürü olarak atandı.
Bu atama üretimin ve patentlerin devralınması, Opel’in motorlu taşıt üretiminde uzun yıllara dayanan deneyimi anında kazanması anlamına geliyordu. Sonrasında, Lutzmann ve Opel’in bisiklet üretiminden getirilen seçilmiş çalışanlar, özel olarak inşa edilmiş bir binada Opel adı altında otomobil üretmeye başladı. Yeni modellerin ilk reklamları 1899 yılının ilk baharı gibi erken bir tarihte çıktı ve “Opel otomobilleri en iyisidir” sloganı ile yayınlandı.