ABD Enerji Bakanlığı’nın gözde araştırma sahnesi Lawrence Livermore Ulusal Laboratuvarı’ndaki Ulusal Ateşleme Tesisi (NIF), eylemsizlik-hapsetme füzyonunda 2025’e damga vuran bir başarıya imza attı.
Şubat ayındaLawrence Livermore Ulusal Laboratuvarı’ndaki deneyde, 192 adet ultraviyole lazer ışınının altın bir “hohlraum” içindeki döteryum-trityum peletini ezip içe doğru sıkıştırmasıyla 2,05 megajoule’luk giriş enerjisinden tam 5,2 megajoule geri dönüş alındı. Henüz resmi onaylanmamış ikinci bir atış ise bu rakamı 8,6 megajoule’a taşıyarak, NIF’in 2022’de kırdığı 3,15 megajoule rekorunu iki katından fazla aşmış oldu.

Bu değerler, Lawrence Livermore Ulusal Laboratuvarının kavram kanıtı misyonunu aşarak reaktör ölçeğinde füzyon enerjisine giden yolda kritik veriler sunuyor. Her ne kadar bir deney tesisinin lazer sistemine ihtiyaç duyduğu yaklaşık 300 megajoule elektrik enerjisi nedeniyle henüz “net pozitif” enerji üretimine geçilemese de, bu “çok megajoule” atışlar hedef tasarımının simetrisini, malzeme dayanıklılığını ve plazmanın sıkıştırma verimliliğini bizzat test etme imkânı sağlıyor.
Manyetik sınırlama metoduyla sürdürülen tokamak deneyleri hâlâ net enerji verimliliği arayışında ilerlerken, NIF’in elde ettiği yüksek çıkışlı lazer sonuçları, eylemsizlik-hapsetme yaklaşımının da endüstriyel olarak ölçeklenebilir bir yol haritası çizdiğini gösteriyor. Lab yöneticileri, önümüzdeki aylarda gerçekleştirilecek atışlarla hem lazer darbelerinin şekillendirilmesini optimize etmeyi hem de daha yüksek enerji kazançları hedefleyen yeni hedef geometrilerini sınamayı planlıyor. Böylece, bir gün “fisyonun sonu” olarak anılacak bu teknolojiyle, karbonsuz ve sınırsız enerji üretiminin kapıları aralanabilir.





