#İŞBİRLİĞİ
Profesyonel oyuncu ekipmanları tarafına baktığımızda, özellikle Razer ve Logitech gibi markaların ön plana çıktığını görüyoruz. Bu firmalar, farklı modelleri farklı seviyelerde fiyat etiketleriyle satışa sunuyor. Tabii bu esnada daha farklı ve daha uygun fiyatlı modeller için arayışta olan oyuncular da bir hayli fazla. HyperX tarafından geliştirilen HyperX Pulsefire FPS Pro, belki de yeni oyun arkadaşınızdır, ne dersiniz?
HyperX Pulsefire FPS Pro gaming mouse inceleme
Ürünün tasarımına göz attığımızda, ekstrem çizgilere kayılmadığını, şıklık ve sadelik çizgilerinin başarılı bir şekilde kullanıldığını görüyoruz. Mouse’un sağ ve sol tuşları gayet yeterli büyüklüğe sahip ve sırtı da avucunuza rahatlıkla oturacak şekilde tasarlanmış. Teker ve sol yan taraftaki çift tuş da kullanım için parmaklarınızı zorlamıyor. Kablo harici 95, örgü kablosuyla birlikte 130 gram ağırlığı olan ürün, USB 2.0 ile PC’nize bağlanabiliyor ve 20 milyon tık ömrü sunuyor (sol ve sağ düğmeler için).
Mouse’u ilk kez kavradığınızda, sol ve sağ yan taraflarda yumuşak ve pürüzlü bir plastik malzemenin kaplama olarak kullanıldığını fark ediyorsunuz. Açıkçası bu kaplama, bir süre sonra sanki parmaklarınız terliyormuş hissi uyandırabiliyor. Biraz daha mat bir malzeme tercih edilebilirdi.
HyperX Pulsefire FPS Pro, RGB aydınlatma sistemine sahip olan, ancak yine uçlarda dolaşmayı istemeyen bir model. Sadece tekerin yan taraflarında ve sırt kısmında yer alan HyperX logosunda aydınlatmaya yer verilmiş. Tabii hem tuş tercihleri hem hız hem de renkler için HyperX’in ücretsiz yazılımını kullanabiliyorsunuz.
Yazılıma adım attığınızda, kullanışlı bir arayüz karşılıyor sizi. İster RGB renkler arasında değişiklikler yapın, ister programlanabilir 6 tuşa farklı görevler atayın, isterseniz de DPI değerini değiştirerek oyun tercihlerinize göre anlık hareket edin. HyperX Pulsefire FPS Pro’da Pixart 3389 sensör bulunuyor. Bunun anlamı, mouse’unuzla 16000 DPI değerine kadar yol alabiliyorsunuz. Tekerin hemen üstünde yer alan tuşa basarak DPI değerleri arasında hızlıca geçişler yapabildiğinizi ve bu esnada RGB renkleri de değiştirebildiğinizi belirtelim.
“Peki mouse’un performansı nasıl?” diye soracak olursanız, gerek tutuş hissi, gerek başarılı tuşları, gerekse de hızıyla pek çok oyunda size önemli avantajlar katabileceğini söyleyebiliriz. Tabii bazı oyuncular için sağ ve sol yan tarafta yer alan tırtıklı yumuşak plastik yüzeyin ufak tefek rahatsızlıklar oluşturabileceğini tekrar edelim. Gerek bir mouse pad ile, gerekse de mouse pad’e gerek kalmadan, hatta pürüzlü yüzeylerde dahi Pulsefire FPS Pro’nun performansından memnun kaldığımızı belirtmemiz gerekiyor.
Mouse’un 60 dolarlık satış fiyatı var.
İsterseniz bu ürüne ek olarak biraz da HyperX Fury S gaming mouse pad’inden ve bu mouse ile uyumundan söz edelim…
HyperX Fury S gaming mouse pad ile özgür mouse deneyimi
Aslında bu ürün için “yalnızca mouse pad” demek pek de doğru değil. Bunun yerine, masanızın büyük bir bölümünü kaplayan, mouse’unuzun yanında klavyenize de sağlam bir tutuş hissi kazandırarak kullanım rahatlığı sağlayan bir ürün olarak tanımlayabiliriz.
Kumaş materyal kullanılarak hazırlanan bu ürün, 900mm x 420mm boyutlarıyla size oyun dünyasının tehlikelerine karşı güvenli bir zemin oluşturuyor diyebiliriz. Hız için optimize edildiği belirtilen zemin, adeta bir yarış oyununda drift yapabileceğiniz araba gibi hız sunuyor ve hiçbir engele takılmadan mouse’unuzu en iyi şekilde kullanmanıza yardımcı oluyor.
“Ürünü çift taraflı olarak kullanabilir miyim?” diye soracak olursanız, “Hayır” cevabını vermemiz gerek. Zira zemin tarafı masada sağlam bir tutuş hissi oluşturması için hazırlanmış. Kaygan mouse manevraları için uygun değil. Eğer koku hassasiyetiniz var ise, ürünü kutudan yeni çıkardığınızda kokusu sizi rahatsız edebilir, ancak bu koku da bir süre sonra ortadan kaybolacaktır.
Mouse pad’in 100 TL’lik satış fiyatı bulunuyor.
“Bu incelemesini yaptığımız ürün, ilgili marka tarafından kurumumuza sağlanmıştır.”