Sektörün öncüleri arasında yer alan ve kendi alanlarını tanımlayan üç dev şirket; robot süpürgelerin mucidi iRobot, otonom araç teknolojilerinin (LiDAR) yıldızı Luminar ve elektrikli bisiklet devriminin simgesi Rad Power Bikes, aynı hafta içinde iflas koruma başvurusunda bulunarak (Chapter 11) donanım ekosisteminde şok etkisi yarattı.
iRobot, Luminar ve Rad Power’ın eş zamanlı çöküşü, yatırımcıların yüksek faiz ortamında “stok, lojistik ve üretim maliyeti” olan fiziksel işlerden, kâr marjı çok daha yüksek olan “saf yazılım” işlerine kaçışının en somut kanıtı olarak yorumlanıyor.
Her şirketin hikayesi farklı olsa da sonları aynı oldu. Yıllarca “Roomba” markasıyla ev robotları pazarını domine eden iRobot, özellikle Çinli rakiplerinin (Roborock, Dreame gibi) çok daha hızlı inovasyon yapması ve agresif fiyat politikaları karşısında eriyen pazar payını toparlayamadı.

Amazon ile planlanan satın almanın düzenleyici kurumlarca engellenmesi de şirketin tabutuna çakılan son çivi oldu. Diğer yanda, otonom araçların “gözü” olan LiDAR sensörlerini üreten Luminar, otomotiv endüstrisinin elektrikli ve otonom araçlara geçişte frene basmasıyla birlikte, devasa Ar-Ge harcamalarını karşılayacak nakit akışını yaratamadı. Rad Power Bikes ise pandemi döneminde patlayan e-bisiklet talebini yanlış okuyarak aşırı stok, kalite kontrol sorunları ve artan gümrük vergileri üçgeninde sıkışıp kaldı.
Podcast’te vurgulanan en kritik nokta, bu iflasların “münferit başarısızlıklar” değil, sistemsel bir krizin habercisi olduğu yönünde. Uzmanlar, donanım girişimleri (hardware startups) için risk sermayesi musluklarının tamamen kısıldığını belirtiyor. Fiziksel bir ürün üretip, onu kutulayıp, dünyanın öbür ucuna kargolamanın maliyeti artarken; yatırımcılar paralarını fiziksel risk taşımayan yapay zeka modellerine yatırmayı tercih ediyor.
2025’in son haftalarında gelen bu haber, 2026 yılında donanım pazarında büyük bir konsolidasyon (birleşme ve satın alma) dalgasının yaşanacağını ve sadece devasa nakit rezervi olan şirketlerin (Apple, Samsung gibi) ayakta kalabileceğini işaret ediyor. Tüketiciler için ise bu durum, satın aldıkları ürünlerin arkasındaki şirketin yarın var olup olmayacağı endişesini doğuruyor.






