Sibirya soğuğundan Fas çölüne kadar pek çok coğrafyaya ulaşan, SUV araçları geniş kitlelere ulaştıran ikonik bir model olan Dacia Duster , 60’a yakın ülkede 2 milyon adet satış başarısına ulaştı.
Dacia tarafından 2004 yılında yollara çıkmaya başlayan Logan’ın ardından 2010 yılında tanıtılan Duster, markayı geleceğe taşıyan yeni nesil ikinci Dacia oldu. Erişilebilir, şık ve güvenilir olan Dacia Duster, 2010 yılında ihtiyaçlara cevap veren bir model olarak doğarken hızla marka ve tüm sektör için ikonik bir model haline geldi. Bugüne kadar 2 milyon satış adetine ulaşarak büyük bir başarı elde etti. Türkiye 152 bin 406 adetle, en fazla Duster satışı gerçekleşen 4’üncü ülke konumunda bulunuyor.
Yaşam biçimi olarak olmazsa olmazlar
Duster kullanıcılarla ilgili öne çıkan bazı özellikler;
- Tüm pazarlar arasında, İngiltere’de Dacia Duster kullanıcıları içerisinde kadınların oranı erkeklere kıyasla daha yüksek.
- Türkiye, ortalama 42 yaş olmak üzere en genç Duster kullanıcısına sahip. Çoğunluğu aileleriyle yaşıyor. (yüzde 62’si çocuklarla birlikte yaşıyor)
- Fransa, Almanya, İngiltere, İspanya ve İtalya’da Duster sahiplerinin; yüzde 23’ü yürüyüş ve doğa yürüyüşü, yüzde 12’si bisiklet sürmeyi ve yüzde 9’u seyahat etme olmak üzere açık havayı seviyor.
- Aynı beş ülkede kullanıcıların yüzde 44’ü kırsal alanlarda, yüzde 30’u küçük kasabalarda, yüzde 10’u orta/büyük şehirlerde ve yüzde 11’i banliyölerde yaşıyor.
- Duster satın alma kararının ana nedenleri yüzde 56 ile fiyat, yüzde 20 ile tasarım veya yüzde 16 ile marka sadakati.
Dacia Duster , küresel bir amaç
Duster 1’e verilen kod olan H79’un doğuşunda ürün ekiplerine verilen görev, henüz pazarda olmayan bir araç ortaya koymalarıydı. Dünyanın dört bir yanındaki insanların kullanımına hitap etmesi gerekiyordu ve bu nedenle dondurucu soğuk ve yüksek sıcağa uyumlu olmalıydı. Tüm bunlar, tüm rakiplere meydan okuyan bir fiyata sunulmalıydı. Özetle, bir 4WD araç gibi sağlam, güvenilir ve çok yönlü bir araç ortaya çıkmalıydı.
Tasarım süreci; 6 vitesli şanzıman, kavramalı aktarma organları, hacimli tekerlekler ve daha fazlasını bünyesinde barındırmalıydı. Ekipler bugün bile birçok detayı hatırlıyor. Örneğin, otomobilin 1000 rpm’de 5,79 km/s hızla ilerlediği ‘sürünme’ özelliği bunlardan biri. Duster 1 Ürün Müdürü Loïc Feuvray, savaş sırasında ciplerin yanında yolu temizlemek için yürüyen askerler gibi benzer bir protokol izledi: “ Arazi tipi 4WD kadar kadar hızda olduğumuzdan emin olmak için otomobilin yanına yürürdüm.” Duster yollara çıktığı günden bu yana sayısız arazi yolculuğunda kendini kanıtladı. Bu da tasarımcıların görevlerinde başarılı olduğunu gösteriyor.
Dacia’da Tasarım-Maliyeti faydasını simgeleyen şnorkel
İlk nesil Dacia Duster en çok satan model olmayı başarırken, yenilenen haliyle bu başarının da ötesine geçti. Yaklaşık yedi yıl sonra, 2017 yılında yenilenen tasarım; orijinal DNA’yı korurken geçmişin üzerine inşa edilerek daha da iyisini sunuyordu. Çok sayıda şirket içi tasarım yarışması ve heyecan verici bazı eskizlerin ardından önerilerin arasından sıyrılan Duster; daha kaslı bir tasarım, daha yüksek omuz çizgisi ve daha iddialı bir ön ızgara ile dikkat çekiyordu.
Ekonomik ve güvenilir çözümlere odaklanan yapısına karşın, otomobil son derece çekici tasarımıyla göz dolduruyor. Bu konuda şnorkel önemli bir örnek. Sinyalleri de barındıran bu siyah eklenti, Duster’ın ayırt edici özelliklerinden biri.