#İŞBİRLİĞİ
Battlefield serisiyle ilk tanışmamın üzerinden 15 yıl gibi bir süre geçti. Çift CD idi. Kutu resmi çok hoşuma gitmişti ve bu sebeple onu almak istemiştim. Yükleme tamamlandıktan sonra karşıma gelen açılış videosu, beni benden almıştı. Savaşın farklı cepheleri, farklı gözlerden aktarılıyordu ve arkada çalan müzik de (Battlefield Theme) inanılmaz bir coşkuya sahipti. Battlefield V inceleme
Hemen oynayabilmek için kudurmuştum adeta, lakin… Meğerse oyunda senaryo modu yokmuş. Devasa haritalar, farklı karakter sınıfları, kullanılabilir araçlar ve bolca asker, ama gerçek oyunculardan oluşan askerler… Yani multiplayer tabanlı bir oyunmuş Battlefield 1942. Bu kadar büyük istek ve hemen akabinde büyük hayal kırıklığı yaşadığım oyunlar çok azdır. Battlefield V inceleme
Battlefield V inceleme (PC versiyonu)
Ve 2018 yılındayız… Battlefield V inceleme
Kısa süre sonra milyonlarca oyuncunun katılımıyla Battlefield V çılgınlığı başlayacak. DICE, yine online tarafta çok iddialı işlere imza atıyor, ama senaryo modunu da es geçmiyor. Bildiğiniz üzere Battlefield serisinin son yıllarda çıkan üyelerinde hikâye anlatımı da önemli. “Keşke bunu 1942’den bu yana yapsaydınız” diyor ve Battlefield V hakkında konuşmaya başlıyorum.
Herkesin farklı bir hikâyesi vardır ve geçmişten günümüze anlatılan hikâyelerin bazıları yalanlarla doludur. Ha bir de, henüz hikâyesi anlatılmayan insanlar vardır. Battlefield V’te biraz da bu detayın üzerinde durulmuş.
Öncelikle şunu söylemem gerekir ki oyunun giriş sekansını müthiş hazırlamışlar. Adeta interaktif bir fragman gibi farklı cepheleri ve farklı karakterleri kısa süreliğine görüyor ve yine kısa süreliğine kontrol edebiliyoruz. Hepsinden birer tadımlık ikramı kabul ettikten sonra da “War Stories” başlığı altındaki 3 farklı kısa hikâyeyi (Her biri 1-2 saat içinde tamamlanabiliyor) oynayabiliyorsunuz. Bunlar…
- Under No Flag’de, Billy Bridger isimli bir İngiliz askeri (Kendisine Bombacı Mülayim de diyebiliriz) kontrol ediyoruz. Aslında elde ettiği ikinci şansı hem kendisi hem de ülkesi için kullanmaya çalışan bir adam. Güney Afrika’nın sıcak güneşi ve kurak ikliminde Nazilerle karşı karşıya geliyoruz. Bu serüvende bazı komik detaylar da yaşanıyor, ki oynayınca göreceksiniz zaten.
- Ardından Nordlys’e geçiş yaptım. Bu kez Norveç’teyiz ve Nazilerin nükleer silah geliştirme üzerine yaptığı bazı çalışmaları ortadan kaldırma amacımız var. Solveig isimli genç bir kızı kontrol ediyoruz. Norveç’in soğuk iklimi ve muhteşem kar görselleri arasında ölümün soğukluğunu hissetmek zor olmuyor. Solveig ile yeri geliyor kayak yapıyoruz (Evet, evet), yeri geliyor Nazileri ortadan kaldırıyoruz. Düşmanlara yakın mesafeden bıçak fırlatarak sessiz temizlik yapmak keyifli. Genellikle gizlenerek hareket etmemiz makul. Sonuçta en ufak bir taşkınlıkta alarmlar çalabilir. Ek olarak, bu serüvende Age of Empires 3’ü hatırlatan anlar var. Eğer AOE3’ü oynadıysanız fark edeceksiniz.
- Sonrasında Tirailleur başlığına adım atarak Fransa’yı düşman işgalinden kurtarmaya çalışan bir grup Senegalli askerle karşılaşıyoruz. Adamımız Deme, hem kendini hem de arkadaşlarını kanıtlamak, yıllar sonra bile adlarından övgüyle bahsedilmesi amacıyla yola çıkıyor. Geri planda kalıp destek amaçlı hareket edilmesi fikri yerine, öne atılma taraftarı. Açıkçası hırsı yüzünden kötü şeyler de oluyor.
- Ve son olarak bir de The Last Tiger başlığı var, ki bu hikâye henüz aktif değil. Aktif olduğunda da Battlefield tarihinde ilk kez bir Nazi askerinin hikâyesini deneyimleyeceğiz.
Battlefield V’te büyük ölçekli savaş sahneleri yerine operasyon bazlı görevler yansıtılıyor
Yüzlerce askerin dahil olduğu operasyonlar, kapsamlı hava bombardımanları ya da büyük tank operasyonlarını bir kenara bırakın. Özellikle eski Battlefield, Call of Duty ve Medal of Honor oyunlarında tanıklık ettiğimiz geniş kapsamlı savaş portreleri Battlefield V’te yer almıyor. Az evvel de bahsettiğim gibi, daha karakter odaklı ve daha ufak ölçekte operasyonların (Ama etkisi büyük) yansıtıldığı bir oyundan söz ediyoruz. Ha kötü mü, hayır değil. Bu vesileyle oynanış tarafına dair biraz daha bilgi vermek istiyorum şimdi.
Battlefield evreninde artık “demirbaş” statüsüne erişmiş pek çok faktörü bu oyunda da görmek mümkün. Farklı sınıfta askerler, kullanılabilir pek çok araç, devasa haritalar, gelişmiş fizikler, müthiş grafikler ve müthiş sesler!
Devasa harita demek, görevlerinizi tamamlamak için pek çok farklı yol seçeneğiniz olduğu anlamını taşıyor. İster önden saldırın, isterseniz arkadan. Tabii savaş alanından çıkmamak kaydıyla! Geldiğinizi herkese ilan edebileceğiniz gibi gizlilik kullanarak da ilerleyebilirsiniz. Tabii bunu yaptığınızda oyun çok yavaşlıyor. Eğer çok sabırlıysanız denemenizde fayda var.
Tabii haritanın pek çok noktasında pek çok detay var. İsterseniz Q tuşuna basarak dürbün açabilir ve detayları daha iyi saptayabilirsiniz. Nerede mermi deposu var, zırhlı araçlar nerede, gözcü kulesinde kimse var mı, sağlıkçılar nerede takılıyor ve dahası. Bölgeyi keşfettikten sonra saldırıya geçmek ve bölgeyi fethetmek daha kolay. Evet, akıllara son dönem Far Cry oyunları da gelmiyor değil.
Evvela, düşman askerlerinin arasına Rambo misali dalarsanız canlı çıkmanız çok zor, bunu bilin. Şu evde saklanayım da oradan önüne gelene ateş ederim diye düşünüyorsanız tekrar düşünün. Çünkü önceki oyunlarda olduğu gibi bu oyunda da çoğu yapı “yıkılabilir” statüde. Bir uçak bombardımanı, bir topçu ateşi ya da tankın namlusundan çıkan mermiyle yok olmanız zor değil. Bizzat yaşadım (Oyunda tabii), tavsiye etmiyorum.
Sonuçta genellikle tek başınıza hareket ediyorsunuz ve sizden haberdar olan Nazi askerleri “alarm”ı devreye sokabiliyor. Böylece ne mi oluyor? Yakınlarda devriye gezen başka askerler varsa onlar da yardıma koşuyor. Bu da sizin için daha fazla düşman demek. Dolayısıyla fırsatınız varken evvela alarm mekanizmalarını bozmanızı öneririm.
Bu arada, elinizi korkak alıştırmayın. Etrafta pek çok kamyon, motor, zırhlı araç, hatta uçak göreceksiniz. Hepsini kullanabiliyor, bu doğrultuda da farklı saldırılar geliştirebiliyorsunuz. Hepsi size kalmış yani. Silah tarafında da özellikle keskin nişancı tüfekleri ve üçlü kırmalı tüfeğe bayıldım. Yakın mesafede tuzla buz ediyor yahu!
Yapay zekâ nereye kayboldu, hem bu teknik hatalar ne böyle?
Oyunun inceleme kopyasını ilk oynamaya başladığımda tonla teknik hata mevcuttu ve stabil değildi. Sonrasında büyük bir yama geldi ve hem performans iyileştirildi hem de pek çok hata ortadan kaldırıldı. Yine de her şey güllük gülistanlık değil.
Battlefield V’in yapay zekâ sistemi garip işliyor. Şöyle örnekleyeyim. Diyelim ki ufak bir kasabaya saldırı düzenleyeceksiniz. Bu kasabanın 100’er metre arayla 3 farklı bölgesi var. Bir de kasabanın etrafında kamyonla devriye gezen askeri birlikler. İlk bölgede çatışmaya girdiğinizde kıyamet kopuyor, ama diğer iki bölgedeki askerler desteğe gelmiyor. Sizden haberleri dahi yok! Eğer devriye kamyonu yakınlarda geziyorsa desteğe gelebiliyor. Değilse “Amaaan boşver” edasında takılıyorlar.
Gözcü kulesindeyken bir devriye kamyonunun kasasındaki askerleri tek tek avlamıştım. Hiç tepki vermemişlerdi. Sanki cansız manken gibi beklemişlerdi. Ek olarak, lav silahlı askerlerin yapay zekâları özellikle bozuk sanırım. Çünkü ne kadar lav silahlı asker varsa, arkadan ateş ettiğimde hiç tepki vermediler.
Diğer teknik hatalara bakacak olursak, bazen öldürdüğünüz adamlar basketbolcu edasıyla zıplayabiliyor, bazıları yere batıyor, bazıları da oldukları yerde dönüyor. Bir bina yıkılıyor ya da ağaç devriliyor diyelim. Bazen bir anda ortadan kaybolabiliyorlar.
Müthiş görsellik ve işitsel detaylar! Ama ya yeni nesil RTX kartınız yoksa?
Battlefield V, DICE’ın yeni nesil Frostbite oyun motoruyla inşa edilmiş. An itibarıyla en iyi görselliğe sahip savaş oyunu olduğunu söyleyebiliriz. Gerçekten, karakter tasarımlarından çevre detaylarına, animasyon sistemine, ufak tefek detaylara kadar gözlere şenlik bir oyun. Çok da söylenebilecek bir şey yok aslında. Çok, çok iyi!
Biraz can sıkan detay ise, 5 numaralı oyunun Nvidia’nın Ray Tracing teknolojisine destek veriyor olması. Bunun anlamı, özellikle su birikintileri üzerindeki yansımalarla birlikte daha zengin görsellik elde edilebiliyor. Fakat yeni nesil Nvidia RTX kartınız yoksa, bu su birikintileri çok kötü görünüyor. Hele bir de araçla içinden geçiyorsanız, su değil de erimiş tereyağı içinde hareket ediyormuşsunuz gibi oluyor.
Sesler ve müziklere baktığımızda da tatmin edici sonuçlar var. Çok keskin ve berrak sesler kullanılmış ve o temizlik sayesinde oyunun etkisi daha güçlü oluyor. Seslendirmeler başarılı. Müzikler de güzel, ama Battlefield’ın klasik tema müziği gibi akılda kalıcı bir çalışma yok.
Ve multiplayer!
İster sağlıkçı olun ister destek ekibinden. Devasa haritalar, kullanılabilir farklı silahlar ve araçlar sizi bekliyor. İster bir bölgeyi koruyor olun, isterseniz de yeni bir bölgeyi ele geçirme amaçlı olarak harekete geçin. Önceki Battlefield oyunlarında yer alan pek çok detay burada da mevcut.
Bildiğiniz üzere Battlefield’ın online tarafında taktik yapmak ve takım arkadaşlarınızla sürekli iletişim halinde olmak çok önemlidir. Bu kurallar beş numaralı oyunda da var. Birlikte hareket etmediğiniz takdirde keklik gibi avlanıyor ve çoğu kez saldırının nereden geldiğini fark etmiyorsunuz bile.
Bu kez online tarafta sadece yıkmak değil, inşa etmek de çok önemli. İster bir sığınak hazırlayın, ister köprüyü onarın, isterseniz de mevzi kazın. Size bu imkânlar da sunuluyor.
Bunların üzerine ek olarak bir Co-Op oyun modu ve Battle Royale (Evet!) modundan söz edebiliriz. Battlefield V inceleme
“Combined Arms” adı verilen Co-Op modunda 4 gerçek oyuncu birlikte hareket edebilecek ve İkinci Dünya Savaşı’nın farklı cephelerinde özel görevler üstlenecek. Battlefield 3’teki sisteme benzer bir sistemin olacağı söylenen Combined Arms’ın 2019 ilk çeyreği itibarıyla oyuna ücretsiz olarak eklenmesi bekleniyor. Battlefield V inceleme
Yine yakında dahil edilmesi beklenen Battle Royale modu sayesinde Battlefield tarihinin en büyük haritasına merhaba diyeceğiz. Tamamen yıkılabilir yapılarla ve ölümcül silahlarla dolu olan bu haritada saatler geçirmeniz olası.
Toparlamak gerekirse, BFV’in multiplayer tarafı sadece “öldür ve puan topla”dan çok daha fazlası. Aslında savaşın farklı cephelerine, farklı birliklerden dahil olarak daha derin bir şekilde yaşamanız amaçlanmış. Sanki yine senaryo modunda hareket ediyormuşçasına görevler yapıyorsunuz, ama tek farkla: Bu kez tüm oyuncular gerçek.
Battlefield V için son sözlere gelecek olursak…
DICE yine güzel bir işe imza atmış. Oyunun senaryo modları keyifli ve tekrar tekrar oynanabilirlik sunuyor. Hikâyeleri anlatım tarzı da hoş. Üzerine bir de yakında Nazi askerini kontrol edebileceğimiz savaş hikâyesini unutmayalım. Özellikle Call of Duty: Black Ops 4’te senaryo moduna yer verilmediğini de göz önüne alırsak, BFV’in cazibesi daha da artıyor.
Grafiklere, fiziklere, işitsel detaylara baktığımızda, genel olarak yine çok iyi işlerin çıkarıldığını söyleyebiliriz. Tabii fizikler tarafında bir takım hatalar var ve eğer RTX destekli yeni nesil Nvidia kartınız yoksa yansıma efektlerinden mahrum kalıyorsunuz. Büyük bir sorun değil haliyle. Battlefield V inceleme
Multiplayer tarafı da şimdiye kadarki en geniş imkânları sunuyor diyebiliriz. Klasik modları da oynayabilirsiniz, Co-Op tarafında da mücadele edebilirsiniz ve Battle Royale ile saatlerinizi günlere çevirebilirsiniz. Tabii yayınlandıkları vakit. Ha unutmadan, umarım yapay zekâ tarafına yönelik yeni bir yama hazırlarlar.
Battlefield V’i rahatlıkla tavsiye edebilirim! Battlefield V inceleme
–
