Turkcell Genel Müdür Vekili İlker Kuruöz, mobil iletişim sektörünün nabzının attığı Mobil Dünya Kongresi (GSMA) öncesinde, Barcelona’da basın mensuplarıyla bir araya geldi. Sektörün geleceğine yön veren GSMA’in Yönetim Kurulu’nda Türkiye’yi temsil eden İlker Kuruöz, Türkiye’nin önündeki 4G ihale süreci ve mobil iletişim sektörünün 2020 vizyonuna dair görüşlerini paylaştı.
4G’ye geçişle 3G’de mümkün olmayan yeni bir mobil deneyim fırsatının doğacağını vurgulayan Kuruöz, “4G ile hem şirketlerimizin küresel rekabet gücü artacak, hem de insanlarımız bilgiye çok daha hızlı ulaşabilecek. Bu yeni dönemde Turkcell olarak, 3G’de olduğu gibi 4G’de de en üstün kapasiteli lisansa talibiz. Müşterilerimize eşsiz ultra mobil geniş bant deneyimi sunmak adına ekonomik ve teknolojik bütün imkanlarımızı seferber ettik.” diye konuştu.
4G’nin mobilde hızla artan veri talebini karşılamak ve mobil geniş bant hizmetlerinin sürdürülebilirliğini sağlamak için hayati olduğuna dikkat çeken Kuruöz, “Türkiye için 4G’nin tam zaman” dedi. Kuruöz sözlerini şöyle sürdürdü:
“Turkcell takımı olarak, “Henüz Türkiye için erken” tartışmalarının yapıldığı bir dönemde 3G’ye inanmış ve ülkemizi en iyi mobil geniş bantla tanıştırmıştık. Bugün ise 4G ile ultra mobil genişbantı ülkemize ve insanlarımıza sunacak olmanın heyecanını ve mutluluğunu yaşıyoruz. 4G teknolojilerine yıllardır yatırım yapan bir iletişim ve teknoloji şirketi olarak, 4G’nin ülke ekonomimizin büyümesinde en önemli itici güçlerden birisi olacağına inanıyoruz. 4G ile Türkiye’nin kazanacağına inancımız tam. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına ve Sayın Bakanımız Lütfi Elvan’a Türkiye’ye bu tarihi fırsatı sunduğu ve insanımıza hak ettiği kaliteli iletişim altyapısı ve hizmetini sunmamız adına önümüzü açtığı için teşekkürlerimizi sunuyoruz.”
Kuruöz, Türkiye’nin mobil iletişimin kapsadığı nüfus oranı itibarıyla dünya çapında lider ülkeler arasında olduğunu da vurguladı. “Bu, rekabet sayesinde mümkün oldu. Rekabetin 4G’de de devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Operatörlerin farklı ihtiyaçları doğrultusunda, farklı yatırım imkânlarından faydalanmalarının doğru olacağı inancındayız” dedi.
“Bu dönem GSMA’in yönetim kurulunda Turkcell olarak Türkiye’yi temsil ediyoruz. Hafta sonunda Barcelona’da yaptığımız Yönetim Kurulu toplantılarında, mobil iletişimin geleceği açısından önemli konulara değindik. Önümüzdeki iki yıl boyunca GSMA Yönetim Kurulu’nda, sektörün bundan sonra ne yöne gideceği, operatörlerin geliştirmesi gereken teknolojilerin neler olacağı, hangi alanlara yatırım yapılması gerektiği, mobil teknoloji kullanıcılarının hayatını nasıl zenginleştirebileceğimiz konularını dünyanın en büyük operatörleriyle birlikte ele alacağız. Ben de GSMA Yönetim Kurulu’nda Türkiye’yi temsil etmekten gurur duyuyorum.”
Mobil iletişimin geleceğini değerlendiren Kuruöz, sektörün, yeni altyapı teknolojileriyle bilgiye erişimi sürekli ileri taşıdığına ve kolaylaştırdığına dikkat çekti.
Kuruöz, “GSMA öngörülerine göre, önümüzdeki dönemde özellikle mobil genişbantın gelişmesiyle bağlantılı cihaz sayısında ciddi bir artış olacak. Bu yıl 2,4 milyar olan mobil internet kullanıcı sayısı 2020 itibarıyla 3,8 milyara çıkacak. Sadece 4G kullanıcıları 0,5 milyardan 2,8 milyara yükselecek. Yıllar boyu, mobil iletişim sektörü olarak kitleler için dijital uçurumun nasıl kapatılabileceğini konuştuk. Şimdi akıllı cihazlar sayesinde dünya nüfusunun yarısını cebimizde taşıdığımız bilgisayarlara ulaştırabiliyoruz, bunun da dijital uçurumun önüne geçmekte büyük faydaları olacak. Ancak mobil iletişim, ciddi yatırım ağırlıklı bir iş. Sektörün üzerindeki yüklerin ağırlaşmaması ve yatırım ortamının korunması önemli” diye konuştu.
Kuruöz, bilişim sektöründe yerli üretimin teşvik edilmesi gerektiğinin de altını çizdi. Türkiye’de üretim sektöründeki oyuncuların yurtdışından daha iyi kalitede üretim yapabilmesi için neye ihtiyaç duyduğunun belirlenmesi gerektiğini söyleyen Kuruöz, “Biz bu konuda elimizi taşın altına koyduk. T40 ve T50 ile teknoloji sektörüne örnek olduk, üretim çarkının dönmesi için ciddi çaba gösterdik. Tabiri caizse babayiğit olarak biz çıktık, devamını devlet-özel sektör işbirliğiyle her beraber getirebileceğimizi düşünüyorum” diye konuştu.
Dünyanın En Yüksek Kapasiteli MicroSD Kartı