Yapay zeka devriminin başladığı günden bu yana teknoloji dünyasının en büyük kabusu, Nvidia’nın ürettiği yüksek performanslı işlemcilere (GPU) erişememekti.
Son raporlara göre, 2025 sonu itibarıyla bu darboğaz büyük ölçüde aşıldı ve tedarik zinciri nihayet talebi yakaladı. Fakat sektör rahat bir nefes alamadan, çok daha büyük ve çözümü yıllar alabilecek yeni bir duvarla karşılaştı: Enerji ve Altyapı Yetersizliği.
Rapora göre, Nvidia ve TSMC üretim kapasitelerini artırarak H100 ve Blackwell serisi çiplerin teslimat sürelerini haftalara kadar indirmeyi başardı. Artık parası olan şirketler donanıma kolayca ulaşabiliyor. Ancak asıl sorun, bu binlerce güçlü çipi barındıracak veri merkezlerini çalıştırmak için gereken devasa elektriği bulmakta yatıyor. Yeni nesil yapay zeka kümeleri (cluster), gigawatt seviyesinde enerji talep ediyor ve dünyanın mevcut elektrik şebekeleri bu yükü kaldırmakta zorlanıyor. Bir sunucuyu kurmak aylar sürerken, yeni bir enerji santrali inşa etmek veya şebeke hattını güçlendirmek yıllar alıyor.
Bu durum, yapay zeka yarışının doğasını değiştiriyor. Artık “kimin daha çok çipi var” sorusu yerini “kimin daha iyi enerji anlaşması var” sorusuna bırakıyor. Microsoft, Amazon ve Google gibi devlerin son dönemde nükleer enerji santralleriyle anlaşmalar yapmasının arkasında da bu gerçek yatıyor. Sektör analistleri, donanım artık bir fren mekanizması olmaktan çıksa da, fiziksel altyapının ve enerji arzının yapay zeka modellerinin büyüme hızını belirleyen yeni ve en kritik sınırlayıcı faktör (bottleneck) haline geldiğini vurguluyor.
