Trend Micro, 2026 Güvenlik Öngörüleri Raporu’nda önümüzdeki yılın siber suçların gerçek anlamda endüstriyelleştiği bir dönem olacağı konusunda uyarıda bulundu. Yapay zekâ (AI) ve otomasyon, siber saldırganların keşiften fidyeye kadar tüm saldırı süreçlerini tamamen otonom şekilde yürütmesine olanak tanıyor ve kurumlar için eşi görülmemiş bir hız, ölçek ve karmaşıklık ortaya çıkarıyor.
Trend Micro Siber Suç Araştırmaları Direktörü Robert McArdle, “2026, siber suçların bir hizmet sektörü olmaktan çıkıp tamamen otomasyona geçtiği yıl olarak hatırlanacak. Yapay zekâ ajanlarının hiçbir insan müdahalesi olmadan güvenlik açıklarını bulacağı, kötüye kullanacağı ve paraya dönüştüreceği bir döneme giriyoruz. Savunma ekiplerinin karşılaştığı zorluk artık sadece saldırıları tespit etmek değil; tehditlerin makine hızında gelişen temposuna ayak uydurmak” dedi.
Raporda, üretken yapay zekâ ve otonom sistemlerin siber suç ekonomisini nasıl dönüştürdüğü ayrıntılarıyla anlatılıyor. Gerçek zamanlı uyum sağlayan otonom sızma süreçleri, sürekli kendi kodunu yeniden yazan polimorfik zararlı yazılımlar ve deepfake tabanlı sosyal mühendislik, saldırganlar için standart araçlar hâline gelecek. Aynı zamanda otomasyon; sentetik kodlar, zehirlenmiş yapay zekâ modelleri ve meşru iş akışlarının içine gizlenmiş hatalı modüllerle işletmeleri adeta boğarak inovasyon ile istismar arasındaki çizgiyi daha da bulanıklaştıracak.
2026’da hibrit bulut ortamları, yazılım tedarik zincirleri ve yapay zekâ altyapılarının birincil hedefler olması bekleniyor. Zehirlenmiş açık kaynak paketleri, kötü amaçlı konteyner imajları ve aşırı izinlere sahip bulut kimlikleri yaygın saldırı vektörlerine dönüşecek. Buna paralel olarak devlet destekli grupların, kuantum bilişimin ilerlemesi karşısında casusluk faaliyetlerini geleceğe karşı korumak için “şimdi topla, sonra şifre çöz” stratejilerini daha fazla benimsemesi öngörülüyor.
Fidye yazılımları, artık kendini yönetebilen bir yapay zekâ ekosistemine dönüşüyor ve kurbanları belirleyen, güvenlik açıklarını kötüye kullanan ve hatta otomatik “şantaj botları” aracılığıyla hedeflerle pazarlık yapan bir yapı hâline geliyor. Trend Micro tehdit araştırmacıları, bu kampanyaların yalnızca şifrelemeyle değil veriye dayalı olarak çok daha hızlı, izlenmesi zor ve kalıcı olacağını öngörüyor.
Trend Micro, dünya genelindeki kurumları reaktif savunmadan proaktif dayanıklılığa geçmeye; yapay zekâ benimsemesinden bulut operasyonlarına ve tedarik zinciri yönetimine kadar her katmana güvenliği yerleştirmeye çağırıyor. Etik yapay zekâ kullanımı, uyarlanabilir savunma stratejileri ve insan denetimini bir araya getiren kurumlar gelecekte en avantajlı konumda olacak.
Trend Micro’nun 2026 öngörüleri; görünürlük, insan doğrulamasıyla desteklenen otomasyon ve güvenliği stratejik altyapı olarak konumlandıran kültürel bir dönüşüm üzerine kurulu bir yol haritası sunuyor. Hız ile yönetişim, zekâ ile etik arasında denge kurarak güvenli biçimde inovasyon yapan kurumlar, giderek daha otonom bir dünyada güven ve dayanıklılık standartlarını belirleyecek.
