Dünya’nın devi işlemci üreticisi IBM, büyük bir güvenlik laboratuarı kurmak için harekete geçti. Geçtiğimiz günlerde dev güvenlik projesine destek için Trusteer adlı şirketi 1 milyar dolara satın alarak bünyesine kattı.
IBM İsrail’de güvenlik yazılımlarına merkez üssü olacak bir projeyi hayata geçiriyor. Bunun içinde Dünya’nın başka bir devi olan ve siber saldırılara karşı savunma yazılımları geliştiren Trusteer adlı firmayı bünyesine katması, bu işi ne kadar ciddiye aldığının göstergesidir. İsrail’de kurmasının başka sebepleri de var tabi ki, böyle bir büyük güvenlik proje çalışmalarının yapılacağı yerin İsrail olması, ona yönelik koruma yazılımlarının doğrudan geliştirilmek istenmesidir. Yani işin içinde İsrail’in kendisini siber saldırılardan üst düzey şekilde korumasını sağlayacak projeler de yatıyor. Kaldı ki, Trusteer için ödenen 1 milyar doların sadece 10 milyon doları IBM tarafından karşılanmıştır. Geri kalan kısmını hiç kimse IBM için hayır olarak ödemez herhalde değil mi?
Trusteer sıradan bir firma değildi. O, McAfee sonrasında Symantec gibi güvenlik yazılımları geliştiren devlerle yarışan bir firmaydı. İşlemci ürünleri üreten IBM için çok büyük çaplı bir firma oluyor yani Trusteer.
Büyük firma olduğu konusunda şunları söyleye biliriz. Müşterileri arasında ABD’nin en büyük 10 bankasından yedisi bulunuyor. Ayrıca bunun yanın İngiltere’nin de büyük bankaları müşterileri arasına giriyor. IBM bu firmayı bünyesine katmayı başararak, McAfee gibi yazılım şirketlerinin yolundan gitmeyi seçmiş olabilir.
IBM, Trusteer firmasını bünyesine katarak internete dair güvenlik yazılımı üretecektir. Sadece bu değil tabi, finansal piyasaların ihtiyacı olan güvenlik ürünlerinin de ismi artık IBM olacaktır. Mobil cihazların güvenliği hususunda da çalışmalar yapacaktır. APT (Gelişmiş Siber Tehditler), zararlı yazılım, finans dünyasına yönelik suçlarla ilgili çalışmalarıyla güvenlik dünyasına yön verecek ve yeni çözümle getirecek bir merkez kurmayı, İsrail’de hedeflemektedir.
IBM, kendisini güvenlik uzmanlığı alanında da hissedilir kılmak adına sağlıklı ve kaliteli projelere yön vereceğe benziyor. Herkes için bu durum iyi olacak tabi ki, özellikle gelişmiş siber tehditlerin giderek arttığı şu zamanlarda bunlara karşı daha aktif savunmalar geliştire bilecek bir kadroya sahip olan IBM’den sağlam çözümler bekliyoruz.