Türk Telekom, dünya çapında mobil iletişim sektörünün en prestijli girişimlerinden biri olan GSMA’in İklim Eylem Görev Gücü’ne (Climate Action Task Force) dahil oldu.
Türk Telekom Finans Genel Müdür Yardımcısı Kaan Aktan, “Türk Telekom olarak, geleceği iyileştiren teknoloji anlayışımızla çevresel etkilerimizi en aza indirmeyi hedefleyen sürdürülebilirlik odaklı öncü çalışmalar gerçekleştiriyoruz.
Sürdürülebilirlik alanındaki lider rolümüzü şimdi bir adım daha ileriye taşıyarak küresel iş birlikleriyle güçlendiriyoruz. Bu doğrultuda GSMA İklim Eylem Görev Gücü’ne katılarak sürdürülebilirlik çalışmalarımızı uluslararası alana taşıdık. Bu sayede karbon ayak izinin azaltımı başta olmak üzere sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşma yolunda önemli bir adım atarken Türkiye’nin lider entegre Telekom şirketi olarak GSMA’in bu değerli inisiyatifine de destek veriyoruz.
Topluma ve çevreye duyarlı projeler geliştirmeye, Türkiye’nin yarınına daha yeşil ve dijital bir dünya bırakmaya kararlıyız. Hedefimiz, 2020 baz yılına göre 2030 yılına kadar Kapsam 1-2 karbon emisyonlarımızı %45 oranında azaltmak ve 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmak. Bu kapsamda dijitalleşmenin gücünü, iklim değişikliğiyle mücadelede yenilikçi çözümler üretmek için kullanmaya devam edeceğiz” dedi.
Türkiye’nin dijital dönüşümüne öncülük eden Türk Telekom, sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımıyla, çevresel, sosyal ve yönetişim alanlarında değer yaratarak geleceğe daha yaşanabilir bir dünya bırakmayı hedefliyor.
İklim değişikliğiyle mücadele ve enerji verimliliği konusunda önemli çalışmalara imza atan Türk Telekom, dünya çapında mobil iletişim sektörünün en prestijli girişimlerinden biri olan ve küresel mobil bağlantıların %80’inden fazlasını temsil eden 75 üyenin yer aldığı GSMA’in İklim Eylem Görev Gücü’ne (Climate Action Task Force) dahil oldu. Türk Telekom, bu üyelik kapsamında dünya çapında yayımlanacak ve mobil operatörlerin iklim ile ilgili hedeflerde ilerlemelerini ortaya koyan GSMA Mobile Net Zero 2025 Raporu’nda yer alacak
“Geleceği iyileştiren teknoloji anlayışımızı uluslararası arenaya taşıyoruz”
Türk Telekom Finans Genel Müdür Yardımcısı Kaan Aktan, “Türk Telekom olarak, geleceği iyileştiren teknoloji anlayışımızla çevresel etkilerimizi en aza indirmeyi hedefleyen sürdürülebilir odaklı öncü çalışmalar gerçekleştiriyoruz. 2024 yılı içinde grubumuzun Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (ÇSY) performansını Entegre Faaliyet Raporu ile tüm paydaşlarımıza sunduk.
Yenilikçi çözümlerle sürdürülebilir bir gelecek için küresel iş birliklerimizi güçlendirmeye devam ediyoruz. Sürdürülebilirlik anlayışımızı genişletirken, bu yıl bir adım daha ileri giderek, GSMA İklim Eylem Görev Gücü’ne katıldık. Bu sayede karbon ayak izinin azaltımı başta olmak üzere sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşma yolunda önemli bir adım atıyoruz.
Türkiye’nin lider bilgi ve iletişim teknolojileri şirketi Türk Telekom olarak, GSMA’in bu değerli inisiyatifini destekliyor ve dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik alanındaki lider rolümüzü daha ileriye taşıyarak, pozisyonumuza uluslararası ölçekte bir boyut kazandırmayı hedefliyoruz. Topluma ve çevreye duyarlı projeler geliştirmeye, Türkiye’nin yarınına daha yeşil ve dijital bir dünya bırakmaya kararlıyız. Hedefimiz, 2020 baz yılına göre 2030 yılına kadar Kapsam 1 ve 2 emisyonlarımızı %45 oranında azaltmak ve 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmak.
Bu kapsamda dijitalleşmenin gücünü, iklim değişikliğiyle mücadelede yenilikçi çözümler üretmek için kullanmaya devam edeceğiz” dedi. GSMA İklim Eylem Görev Gücü, mobil operatörlerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarını desteklemek için iş birliği ve bilgi paylaşımına olanak sağlayan bir platform sunuyor. Görev Gücü, operatörlerin karbon ayak izlerini azaltarak net sıfır emisyon hedefine ulaşmalarına yardımcı olmayı, iklim değişikliğinin yol açtığı risklere karşı dayanıklılığı artırmayı ve yenilenebilir enerji kullanımını teşvik etmeyi amaçlıyor.
Ayrıca, mobil cihazlar ve şebeke ekipmanlarının çevresel sürdürülebilirliğini sağlamak, atık yönetimi uygulamalarını iyileştirmek ve sektörün dönüşümüne öncülük etmek gibi hedeflere de odaklanıyor. Bu girişim, teknoloji ve dijitalleşmenin iklim değişikliğiyle mücadelede üstlenebileceği hayati role dikkat çekiyor.